HESAP SORMA MESELESİ
ÖZCAN ALADAĞ
ozcanaladag001@gmail.com - 05358268550
Memlekette herkes birbirinden hesap soruyor!
Elbette bu sorma söz ile oluyor. Eyleme gelince ortada hesap sorma kalmıyor bu arada. Seçim meydanlarında toplantılarda söylenen bütün hesap sormalar havanda su döğmeye benziyor.
Bazıları ileriye giderek ‘Hesap sormaz isem namerdim’ diyerek işi namertliğe kadar götürüyor.
Seçim otobüsünün üzerinden ip atarak hesap soruyorlar. Yatağa aç giren çocukların adına hesap soruyorlar. ‘Ahmet’ler adına hesap soruyorlar!
Gelin görün ki bütün hesap sormalar fasa fiso…
Ben bugüne kadar hesap soranı görmedim. Hesap sorulup da ceza alanı da görmedim. Belirli süreler cezaevinde tutuklu kalanları gördüm. Cezaevinden çıkınca aklandıklarına da şahit oldum.
Onun içindir ki bu hesap sorma işine asla inanmıyorum. Çünkü hesap soracak olan kişi, iktidar olduğunda, koltuğu kaptığında kendisi de hesap sorulacak noktaya geliyorlar.
Hazırladıkları dosyaları adalete teslim ediyorlar bazıları. Adalet bu kez hesap sormuyor! Siyasi iktidarın güdümünde, etkisinde kalan mekanizmalar hesap sorabilir mi?
Siz siz olun hesap sorma noktasında iddialı cümleler kuranlara hiç inanmayın. Onlara sadece ‘siz de onlar gibi olmayın’ deyin yeterlidir…
Paranın yüzü soğuktur. İktidar olursanız etrafınızdaki insanlar sizlerden bir şeyler beklerler. İş isterler, ihale isterler. Seçim döneminde sizlere yaptığı harcamaları düşünerek bunu çıkarmak isterler. Hoş, siyasetçiler de bunu yapıyorlar.
Ben nüfusu elinde bulundurup bu nüfusu kendi ikbali, taraf etrafı, hısım ve akrabası için kullanmayanı görmedim. Bazıları da daha ileriye giderek ırkçılık, kavimcilik yapar noktaya dahi geliyorlar.
5 yıl önce bir işi örneğin yılda 100 milyon liraya ihale kazanarak yapan bir firma, hesap soracak olan kişilerin sayesinde 5 yıl sonra aynı işi 80 milyon liraya yapıyorlar! İşçi maliyeti artıyor, sigorta primleri artıyor, masraflar yani girdiler artıyor. Siz 5 yıl sonra 120 milyon liraya yapmanız gereken işi 80 milyon liraya alıyorsunuz!
Demek ki o işi 100 milyon liraya yaparken parayı götürmüşsünüz!
Aslında parayı tek başına kazandırmıyorlar, tek başına da harcatmıyorlar. Ortaya yüzdelikçiler çıkıyor. O yüzdelikçilerin de kendilerine göre hesapları var…
Yani hesap soracak olanlar da sorulacak olanlar da geçmiş geride kaldı anlayışı ile yollarını bir şekilde devam ediyorlar.
Kimi seçer iseniz seçin sizin önünüze getirileni oylamak zorunda olduğunuz sürece ne hesap sorabilirsiniz, ne de hesap sorulduğuna tanıklık edersiniz bu ülkede…
Sıkıntı bu olsa gerekir.
Etrafımıza bakarsanız bu hesap sorma lafını diline dolayanların nasıl hesap sorulacak duruma geldiklerini görürsünüz. Sanırım bana da hak verirsiniz.
