HER ŞEYE PARA BULUYORLAR
ÖZCAN ALADAĞ
ozcanaladag001@gmail.com - 05358268550
‘Paranın gözü kör olsun’ dediğim için bana kızabilirsiniz. Lakin para girince araya, akan sular duruluyor maalesef. Herkes için geçerli olmayabilir ama genelde durum böyle…
Paraya hükmedenler, para ile oynayanlar biraz daha ‘Paraya esir’ oluyorlar. Para ile yatıp para ile kalkıyorlar. Bazıları var ki başkalarının parasını yönetiyorlar. Onlar da o parayı kendi istedikleri gibi kullanıyorlar. İşlerine geldiği gibi hareket ediyorlar.
Bugün sizlere başkalarının parasını yönetenlerin tutundukları tavırdan bahsedeceğim. Örneğin belediyelerden, devletin resmi kurumlarından, odalardan, borsalardan, meslek örgütlerinden bahsetmek istiyorum.
Akılları neye eriyorsa ona hükmediyorlar bu tip yöneticiler. Aldıkları kararların uygulamaya geçebilmesi için para harcamaları gerekiyor. Hiç çekinmeden bu paraları harcayabiliyorlar. Sonuç fiyasko olsa dahi parayı harcamaktan kaçınmıyorlar. Kendi reklamları için, başkalarına kıyak geçmek için, takla atmak için, gelecekte başıma bir iş gelirse şimdiden kendime yakın isimlerle bir set oluşturayım diyerek hareket etme uğruna harcıyorlar bu paraları.
Koca koca bilbordları dev resimlerini asıyorlar. Reklam için televizyonlara para akıtıyorlar. Kendilerine yakın isimlerle beraber hareket ederek koca şehrin parası hoyratça tüketiyorlar. Bir de özel kalem bütçeleri var ya… Onu da kullanmaktan imtina etmiyorlar.
Bu şehirde sevgilisinin kızına düğün yaparak temsil ettiği yerden parasını karşılayanları da gördük bu kentte…
Adana Ticaret Odası tasarruf tedbirlerini gerekçe göstererek yerel gazetelerin abonelik ücretlerini karşılayamayacaklarını söyleyip kendilerince önlem alıyorlar. Yani abone yapamayacaklarını belirterek miktarları da kendileri belirliyorlar. Yerel gazetelere ödeme yapamayacak durumdaki Adana Ticaret Odası, temsil ve ağırlama adı altında Ankara’dan gelen davetlilerine lüks otellerde yemekler veriyorlar.
Miktarı milyonu bulan yemek faturasını da hiç tereddüt etmeden ödüyorlar. Oysaki bu ödenen paralar, ATO üyelerinin verdikleri aidatlardan ödeniyor. Hani şu aidatınızı zamanında ödemediğiniz vakit yazı gönderip ‘icra yoluyla parayı alırız’ dedikleri aidatlardan ödeniyor bu paraları…
ATO’nun hissesine düşen kaç liradır yemek ücreti olarak onu bilmiyorum. Diğer odaların, borsanın hissesine düşen para ne kadardır? Onu da bilmiyorum. Sonra da çıkıp ‘ATO’yu öyle bir yönetiyoruz ki’ diye övünç kaynağı ile bülten yaparak abone olmadıkları yerel gazetelere gönderip övünç kaynağı yapıyorlar.
Ankara’dan Adana’ya gelen yüksek mahkeme heyetine yemek vermek için acil yönden harekete geçen ATO yetkililerinin bu paraları öderken hiç rahatsız olduklarını düşünmüyorum. Çünkü ceplerinden çıkmıyor ki bu paralar!
Nasıl olsa aidatlar tıkır tıkır yatıyor. Yatırılmaz ise icra gönderiliyor, icra yazısı ile korkutuluyor. İşlemleri yapılmıyor. Yani zorlanıyor üyeler. Gelen paraları da har vurup harman savuruyorlar.
Geçmişte ATO şiir kitabı yayınlayıp birilerini memnun etmedi mi? Arşivimizi açıp baktığımızda ATO’nun parasının nasıl heder edildiğine dair yazdığımız yazıları görünce inanın insanın morali bozuluyor. Verdiğimiz aidatlar için içimizden ‘haram olsun’ demek geliyor.
Şu ATAK A.Ş ile heder olan paraları, yurt dışına yapılan seyahatlerde Adana’yı tanıtma adına harcanan paraları düşününce insanın hiç ama hiç aidat ödememesi geliyor içinden.
Neyse ki yakın tarihte ATO’nun seçimleri var. ATO Başkanı Atilla Menevşe Beyin yeniden aday olmayacağını düşünüyorum. Çünkü son CHP’li Özgür Özel’in Adana ziyaretinden sonra üzeri çizilen isimlerden birisi de Sayın Menevşe.
Belki yeni gelecek olan başkan biraz insaflı bir şekilde para harcar…
Sizin de moralinizi bozmadan yazıma nokta koyayım istiyorum.
Kalın sağlıcakla…
