TEHLİKE GELİYORUM DİYOR
ÖZCAN ALADAĞ
ozcanaladag001@gmail.com - 053582685506 Şubat depreminden sonra aklımızın başımıza gelmesi gerekiyor. Yaşanan felaket sonrasında gerek merkezi hükümet, gerekse de yerel yönetimler dere yataklarına iskân yapılmaması konusunda kararlı açıklamalar yaptılar.
Açıklama yapıldı yapılmasına da ne yazık ki vatandaş yine bildiğini okuyor. Dere yataklarına ev yapılması konusunda vatandaş alınan kararlara uymuyor, uymak istemiyor!
Pozantı’dan bir okuyucumuz bizlere dere yataklarına nasıl ev yapıldığını görüntüleyerek ihbarda bulundu. Ben de bu ihbar niteliğindeki bilgileri Pozantı Belediyesi ile Adana Valiliği’nin dikkatine sunmak istiyorum.
Pozantı Belediye Başkanı Mustafa Çay’a bilgileri ulaştırdım. İlgileneceğini söyledi. Adana’ya yeni atanan Valimiz Yavuz Selim Köşger’e de bu tehlikeli davranışı ulaştırmış olayım. Ümit ederim ki acilen önlem alınır.
Bahse konu yer Pozantı’nın Fındıklı Mahallesi’nin Sandıklı mevkii. Vatandaş yayla evi yapmak istiyor. Bu arada hazineye ait yayla evinin yanındaki dere yatağını 60 kamyon toprak getirerek doldurup kendi arsasının içerisine katıyor.
Fotoğraflar her şeyi gösteriyor aslında. Dere yatağını eğer siz doldurup üzerine ev yaparsanız yarın tabiat sizden intikamını alır. Bir sel felaketi yaşandığında başınıza olmadık işler gelir. Bu nedenle izin verilmemesi gereken bu gibi konularda yetkililerin titiz olması, yurttaşın da aklını başına alması gerekir.
Yarın öbür gün başına bir felaket geldiğinde oturup ağlamamak, ölümlü olaylarla baş başa kalmamak adına da böyle yasal olmayan davranışlara girmemek gerekiyor.
Deprem sonrasında Adana eski Valisi ve halen İzmir Valisi olan Süleyman Elban bir açıklama yaparak ‘her şey eskisi gibi olmayacak’ diyerek söze başlayıp dere yataklarına inşaat yapılmasına izin verilmeyeceğini söylemişti.
Bu örnekte dere yatağına inşaat yapıldığı gibi aynı zamanda hazine arazisinin de işgali söz konusu.
Ümit ederim ki bu gibi olaylara izin verilmez. Aynı zamanda gereği de yapılır.
Biz konuyu etkili ve yetkili isimlere duyurmuş olalım.