SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN SİYASET
ÖZCAN ALADAĞ
ozcanaladag001@gmail.com - 05358268550
Son dönemlerde siyaset yapan isimler sosyal medyayı ‘herkese ulaşma’ aracı gibi görmeye başladılar. Düne kadar tercih ettikleri basın toplantıları düzenleyerek yaptıkları basın açıklaması yönteminden vazgeçip olup biteni sosyal medya hesaplarından yayınlayarak ‘görevlerini yerine getirdiklerini’ sanıyorlar.
Böyle bir iklimde yaşıyoruz. Partilerinin etkinliklerine katılıp daha oradan ayrılmadan, etkinlikten uzaklaşmadan sosyal medya hesaplarından fotoğraflarını paylaşıyorlar. Altına ise iki satır ifade yazarak ‘çalışıyoruz’ demeyi tercih ediyorlar.
Bu bir yöntem olabilir. Ancak sonuca giden, anlamlı ve kalıcı bir yöntem değildir. Siyasetçinin sosyal medya hesabını takip etmeyen kişilerin bilmelerine, öğrenmelerine imkân olmayan bir yöntemdir. Herkesin o siyasetçiyi izleme, takip etmek imkânı var mıdır?
Hayır…
O vakit, kendisiyle arkadaş olan insanlara ancak bu çalışmalarını aktarabilirler. Zaten onlar olup biteni dışarıdan da gören insanlardır. Sosyal medyayı aktif kullanan insanlardır.
İktidar partisi olan AK Parti’nin bu aralar sosyal medya üzerinden bu tür tanıtımlar yapmalarında ciddi bir azalma var. CHP ile İYİ Parti ise adeta yarış yapıyorlar.
Hele İYİ Parti’nin il teşkilatı günlük olarak sosyal medya üzerinden siyaset yapmaz iseler ‘bugün bir şeyi eksik yaptık’ hissine kapılıyor olsalar ki arkası arkasına paylaşımlarda bulunuyorlar.
Elbette çağın gerekliliği sosyal medya. Kullanılacakta. Bunda bir sıkıntı yok. Asıl sıkıntı, sadece sosyal medya ile bitmiyor siyasettin tanıtımı ve halka ulaşma aracı.
Bunu da yerel siyaset yapanların pek anladığına ne yazık ki şahitlik yapamıyoruz.
Kendileri arasındaki iletişimi dahi parti faaliyeti olarak lanse etmenin de artık siyaset yapma olarak nitelendirilmeye başlanılması, ‘bu insanların siyaset anlayışından endişe etmemize’ neden olmaya başladığının da altını çizelim.
Sosyal medya üzerinden tanıtın furyasına kapılan siyasiler kadar diğer meslek örgütüne mensupların da bu yarışta geri kalmadıklarını söyleyebilirim. Siyasi dil, üslup da olmayınca, imla deseniz hiç ama hiç yerli yerine oturmayınca ortaya çıkan sonuç ‘kirlilik’ olarak nitelendirilebilir.
Fotoğraf bazındaki olup bitenden haberdar etmeden ileriye gitmeyen bu yöntemden vazgeçilmelidir diye düşünüyorum. Basın toplantıları, basın açıklamaları, gazeteler, dergiler, televizyon kanalları ve radyoların kullanımının daha olumlu sonuç vermeye yönelik çalışma olacağını bir kez daha hatırlatmakta fayda var.
Yedikleriniz, içtikleriniz, katıldığınız lüks eğlence merkezlerindeki davetleri siyasi çalışma olarak görmezler mi?
İnsanı sıkıntı basıyor bunları görünce…
Biraz da siyaset yapmaya, tabana inmeye, halkla bütünleşmeye başlayın. Basının karşısına çıkarak onların sorularına yanıt verebilecek nitelikte bir siyaset yaparak kendinizi de pekiştirin.
Umarım ikazımızı dikkate alırsınız.
