07 Kasım 2021 - Pazar

BÜYÜKŞEHİR'DE SÖZÜ GEÇER BİR YETKİLİ ARIYORUM

Yazar - ÖZCAN ALADAĞ
Okuma Süresi: 4 dk.
253 okunma
ÖZCAN ALADAĞ

ÖZCAN ALADAĞ

ozcanaladag001@gmail.com - 05358268550
Google News

Adana Büyükşehir Belediyesi’nde sözü geçen, etkili ve yetkili birisini arıyorum. Uzun zamandır aramama rağmen bulamadım.

Eğer böyle etkili ve yetkili birisi var ise lütfen rica ediyorum, ‘hayırdır, yetkili arıyormuşsunuz. Buyurun yetkili benim’ diye dönsün.

Peki, böyle bir yetkiliyi aramamdaki maksadım nedir? Onu belirteyim isterseniz.

Adana’nın en işlek bölgesi olan E-5 Yolu üzerinde Aytaç Durak döneminde yapılarak hilkat garibesi diye nitelendirilip yıkılan Yonca Köprü’nün yerine biliyorsunuz yenisi yapıldı. Bu köprünün dönüş aksları değiştirildi. E-5’ten köprüye doğru (Mersin istikametine gidiş) çıkış rampasındaki yayaların yürümesine ayrılan kaldırımlardan insanların aşağıya düşmesini önleyecek koruyucu demirlerin kırık ve parçalanmış vaziyette durduğunu ve 1 yıldır kimsenin bunu gelerek kaynatmadığını en az buradan iki kez yazarak dile getirdim.

Yetmedi, Türkan Eşli Hanıma (Genel Sekreter Yardımcısı), 153 yetkililerine, 153’ten sorumlu yetkililer sözlü olarak, Sayın Zeydan Karalar’a da bu köşemden beyan ederek çağrıda bulunup ‘Bir insan buradan düşerek başına bir kaza gelmesin’ diye uyardım.

Kimsenin umurunda değil. Kimsenin ilgilendiği yok. Demek ki etkili ve yetkili bir isim yok Büyükşehirde.

Olsaydı bu yazıyı yazma ihtiyacı duymazdım. Kendilerinin yapması gereken görevi buradan dile getiriyoruz. Kimsenin umursamadığı bir olay gibi değerlendiriliyor.

Adana’ya yazık ediyorlar yazık…

xx

SAYIŞTAY ÜZERİNDEKİ TARTIŞMA

Önceleri tüm kamu kurum ve kuruluşlarının denetiminde etkin olan bir kurum vardı. Sayıştay Dairesi…

Bu dairenin elemanları denetimlerini ciddi anlamda yapar, çıkan sonuçlar da uygulanmak zorundaydı.

Lakin gelinen noktada Sayıştay’ın Raporları maalesef diyorum nazarı dikkate alınmıyor! Yani Sayıştay etkisiz bir kurum haline getirildi.

Bugünkü başkanlık sistemi denetimi adeta kendinden sorumlu gibi öngörüyor. Bütün bu gelişmeler Sayıştay ‘kapatılsın, kapatılmasın’ tartışmalarına neden oluyor.

Devletin kurumlarının denetlenebilir hale getirilmesi gerekiyor.

Sayıştay’ın incelediği kurumlarda ortaya çıkan aksaklıkların iktidar, muhalefet bazında ayrılarak üzerine gidiliyor olması veya böyle bir görüntünün ortaya çıkması çok doğru bir yöntem olmuyor. Sayıştay’ın da denetlediği kurumların üzerindeki yaptırımı da dolayısıyla hafifletilmiş, tırpanlanmış oluyor.

Bu konuda herkesin bir görüşü var elbette. Ama temel görüş, Başkanlık Sisteminin bu Sayıştay kurumuna ciddi anlamda zarar verdiği, elini ve kolunu bağladığı yolunda…

Katılırsınız, katılmazsınız orasını bilemem.

Yerel yönetimleri eskiden Sayıştay Denetçileri gelir günlerce denetim yaparlardı. Bu denetimlerin yapılacağının bilinmesi de yerel yöneticileri oldukça frenlerdi. Elbette şimdileri de denetim yapılıyor ama ortaya çıkan sonuçların uygulanabilirliğinde sıkıntı var gibi.

İktidar ile muhalefet arasındaki çekişmenin Sayıştay Denetimlerine de yansıdığı savı tartışılıyor. Muhalefet milletvekilleri her gün Sayıştay’ın raporlarından ilginç bölümleri kamuoyu ile paylaşıp ‘neden bu raporlar doğrultusunda gereği yapılmadı?’ sorusu yöneltiliyor.

Böyle bir iklimde yaşıyoruz.

Ümit ederiz ki Sayıştay gibi önemli bir kurum tartışılır olmaktan kurtarılır, uzak tutulur. Yoksa denetim elden kaçar…

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları