GÖRMEDİM, DUYMADIM, BİLMİYORUM!
ÖZCAN ALADAĞ
ozcanaladag001@gmail.com - 05358268550
Memlekette herkes üç maymunu oynuyor. Görmüyorlar, duymuyorlar ve bilmiyorlar! Aslında kafalarını kuma gömmeyi marifet sayıyorlar. Oysaki eleştirilerden nasiplenip kendilerine çekidüzen vermeleri gerekmez mi?
Şehrin yerel gazetecileri olarak sütunlarımızdan dile getirdiğimiz onlarca önemli konuları ne yazık ki konunun muhatapları görmezlikten geliyorlar. İyi ya da kötü, olumlu ya da olumsuz diyerek bir tek kelam etmeyerek ‘susuyorlar’…
Sanıyorlar ki susmakla olup biteni gizliyorlar. Kamu vicdanında olumsuzluklarıyla yer edip kendilerini yıpratıyorlar.
Yönetici olmak her şeyi iyi yönetmek anlamına gelmiyor. Size bilerek veya bilmeyerek zarar verenler oluyor etrafınızda. Sizin üzerinizden prim yapmanın gayreti ile yönettiğiniz birime zarar veriyorlar. Kamu kurum ve kuruluşlarında da aynı yanlışlıklar devam ediyor. Her yeri görmeniz, her yerden haberinizin olması mümkün olmuyor elbette.
Yetki verdiğiniz kişi o yetkiyi kendi kafasına göre kullanınca ortaya şık olmayan görüntüler çıkıyor. Hata insan içindir. Hatadan dönmek de erdemliliktir. Özür dilemek de erdemliliktir. Bizim yöneticilerimizde özür mekanizması asla işlemiyor.
Kaçma, karışma, çalışma metodunu kendisine ilke edinen arada geçinen bazı yetkili isimler var ki bunlardan da kente, yönettikleri birime asla fayda gelmeyen yöneticiler.
Gazeteci olarak eleştirdiğinizde, yanlışa yanlış diyerek duruş sergilediğinizde bize de kulp takmaya kalkıyorlar. Kendi hatalarını başkaca nasıl kapatacaklar!
O vakit çirkinlik sergileyerek gerçek yüzlerini de böylece ortaya koymaya çalıyorlar. Hani hep derler ya, ‘Kadrosunu kuramadı’ diye. Kadrolarını kurmuş olsalar da o kadro bir süre sonra öncekilerden farkı kalmayacak duruma geliyor.
Son dönemlerde özellikle kamu kurum ve kuruluşlarında, belediyelerde, odalar ve borsada, STK’larda, meslek örgütlerinde 3 maymunu oynayan yöneticilerle karşılaşıyoruz. Sanıyorlar ki haberlerdeki konulara yanıt vermemekle, duymazlıktan gelince ortadaki olumsuzluk biran yok olup bitecek.
Öyle olmuyor işte…
Gün geliyor, sizin ve yönettiğiniz o kurumun yanlışlığı önünüze çıkıyor. Ne zaman ki başkaca bir yanlışlığı daha yapar ve yeniden o görevlere talip olursanız sizin hakkınızdaki o dosyalar yeniden açılıp önünüze getiriliyor.
Yeni dünya düzeninde çağın imkanlarıyla herkesin bilgilendiği bir ortamda olumsuzluğun üzerine sünger çekmeniz mümkün olmuyor. Siz sünger çekildiğini sanıyorsunuz ama çekilmiyor.
Isıtılan yemek gibi önünüze getirilip konuluyor. O vakit ise pirincin taşını ayıklamanız mümkün olmuyor.
Bakın etrafınıza o kadar çok örnekler var ki benim izah etmeye çalıştığım konuyla ilgili. Tarihin tozlu sayfalar arasında kaybolup giden onlarca yöneticiyi görürsünüz.
Üç maymunu oynayan bu tür yöneticilere karşı biz de gün gelince hatırlatmalarda bulunmayı ihmal etmiyoruz. Maymunu görüyoruz yani…
