08 Kasım 2022 - Salı

İTİRAZIMIZ VAR

Yazar - ÖZCAN ALADAĞ
Okuma Süresi: 4 dk.
141 okunma
ÖZCAN ALADAĞ

ÖZCAN ALADAĞ

ozcanaladag001@gmail.com - 05358268550
Google News

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, dün Adana’ya gelerek Tarım ve Bahçe Fuarı’na katıldı. Burada yaptığı konuşmada Bakan Kirişçi öyle bir cümle kullandı ki inanın o cümleyi duyunca bu yazıyı yazma kararı aldım.

Sayın Kirişçi aynen şunları söyledi. “Bugün Türkiye’de pandemiye, küresel ısınmaya, Rusya-Ukrayna savaşına rağmen tek bir ürünün rafta yokluğu hissedilmiyorsa bunu üreticiye borçluyuz”

Evet, Sayın Bakan haklıdır. Rafta aradığınız ürün var. Lakin bu insanların o raftaki ürünleri almaya kudreti yok, ceplerinde paraları yok. Hayat ise o kadar pahalı ki, artık ürünleri gramla almaya başladık.

Sanırım Sayın Kirişçi’nin bundan haberi yok!

Eğer olmuş olsaydı bu cümleyi kullanırken biraz düşünürdü.

Çarşıyı pazarı dolaşıp alışveriş merkezlerine uğramış olsalar, halkın nasıl evini geçindirdiğini öğrenirdi. Okula aç giden çocukları, kantinden alışveriş yapamayan çocuklarımızı öğrense, bilse sanırım bu cümleleri kurarken biraz düşünürdü!

Sayın Kirişçi’ye bu noktada itirazım var. Üretilen ürünleri bu ülkenin insanları satın alıp yiyemiyor ise raftaki üründen banane…

Etin, sütün, unlu mamullerin, bakliyatın, temel gıda maddelerinin, temizlik maddelerinin yani bir evin ihtiyacı olan ürünlerin rafta olması demek, onlara insanların bakıp geçmesi, gram olarak satın alıp beslenme problemlerini yaşaması demektir.

Sayın Kirişçi’nin şu cümlelerine dikkat edin lütfen.

 “Bize 'zeytinyağlı yiyemem aman, basma da fistan giyemem aman' diyerek türkülerle doğru yoldan başka yollara sevk edenler bize getirdiler margarini dayadılar. Onun benzerini kırsaldan yokluk nedeniyle kentlere göçmeye zorladılar ve kentlerin çevresinde varoşlar oluşturduk. Bu ister istemez üretim yapılması gereken yerleri terk ettiğimiz anlamına geldi. Sonra şehre geldik şehrin bir kültürü var şehrin kültürü ile adeta kafa kafaya geldik. Çünkü şehir kültürü ile kırsalın kültürü örtüşmez. Ama şu anda kırsala yeniden dönüşü başlatıyoruz. O ekilmeyen alanlarla ilgili şu anda verdiğimiz örneğin tohumluk desteğiyle yüzde 75'e kadar sübvansiyonlu tohumluk desteğiyle o ekilmeyen alanların ekimini teşvik ediyoruz”

Zeytinyağının yerine margarini dayayanlara inat siz insanlara zeytinyağı aldırabilecek ekonomik katkıyı sağlayabiliyor musunuz? Bir kilogram zeytinyağı kaç lira? Bir kilo zeytin kaç lira? Evine zeytin alamayan insanların halinden haberiniz var mı?

Şehirdeki insan köyünü geri dönünce ekip biçeceği ürünün maliyet hesaplarından hesabınız var mı?

Sizin verdiğiniz teşvikler insanları ne kadar ürün ekmeye teşvik ediyor?

Yapmayın Sayın Bakan. Milletvekilliği yaptığınız dönemi de yakından biliyorum. Bu memleketin çiftçisini ve üreticisini ayağa kaldırmak adına Hükümet politikası doğrultusunda bir şeyler yapmaya çalışıyorsunuz. Bunu takdirle karşılarım. Ama ortada duran hakikatleri de ne olur görün ve çare bulmaya çalışın.

İtirazımız bu noktada.

Hoş, elinizden gelenin ne olduğunu da bilmiyorum ama Çukurova çiftçisi hiç ama hiç memnun değil hayatından. Bunu da bilin istedim.

 

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları