KIVIRMAK MODA OLDU
ÖZCAN ALADAĞ
ozcanaladag001@gmail.com - 05358268550“Altta kalanın canı çıksın” misalini yaşıyoruz son dönemlerde. Bir yerde ezenler, diğer yende ezilenler…
Hak arayanı ötekileştirmeyi, ezdikleri insanı da ayrıca mutlu insanlar gibi göstermeyi marifet sayıyorlar. Bile isteye, gözünüzün içine bakarak yalanla, dolanla günü kurtarıyorlar.
Ya sonra…
Oturup bakıyorlar. İçlerinden ne geçiriyorlar bilemem ama kıvırdıklarını da görmüyor değilim.
“Kıvırmak moda oldu” dedim yazımın başlığında. Moda olmaktan daha da ileriye gitti, üzerlerine giydikleri elbise gibi oldu. Sadece moda olsa, modası geçince kaldırıp atarsınız. Lakin atmakta artık zorlaştı! Böyle de bir durum var ortada.
Küçük bir meslek örgütündü, dernekte, vakıfta, siyasi partinin teşkilatında, alt birimlerinde bir seçim oluyor. Bakıyorsunuz o kıvırtkanlar yine başköşede… Almışlar sazı ellerine, kulakları tahriş ediyorlar. Oturup bir da ahkâm kesmezler mi? Akıl vermezler mi? Yüzsüzlüğün bu kadarına pes doğrusu…
Bütün gayretleri para için. Ekonomik anlamda nemalanmak için yapıyorlar bunları. Ceplerine girecek üç kuruşun hesabındalar. Kimseyi düşündükleri yok. Koltuğa oturanda aynı düşüncede, koltuğa oturmak isteyenlerin borazancıları da…
Aldıkları bir zarf onları böyle çığırtkan yapıyor. Ne hallere düşmüşüz… Belediyelerin konusuna hiç girmek dahi istemiyorum. Biliyorum ki girdiğimizde içinden çıkamayız.
Yakın tarihte Adana Esnaf Odası’nda seçim var. Oda başkanı belirlenecek. Oda başkanı olarak görev yapmak isteyen iki aday var hali hazırda. Biri mevcut başkan, diğeri de karşısına aday olan ikinci bir isim. İki aday çıkıp yarışacak. Her konuda uzman olan genel kurul delegeleri başkanlarının kim olacağına karar verecek. Yani genel kurulun iradesi ortaya çıkacak!
Oda seçimlerini kimin kazanacağının hesabını yapmam. Bu da benim görevim değil. Dışarıdan olayları izleyerek okuyucularımıza aktarmayı düşünen bir yapı içindeyim. Yani habercilik yapmak gayretindeyim.
Bunu yaparken de dün eleştirdikleri isimlere bugün yağ çekerek, takla atarak, kıvırarak farklı davranan esnafları görüyorum. ‘Lakin, fakat, ama, keşke’ cümlelerini süsleyen bu tip delegasyon yüzünden o makamlara gelen insanların da koltuğa oturduktan sonra davranış şekillerinin değiştiğini görüyoruz ya! Yani kıvıranların sayesinde dansöz havası ortaya çıkıyor!
Hak ediyoruz mu? Hem de öyle bir hak ediyoruz ki, oturup olup bitenleri seyrederken içler acısı durumumuzu görünce söyleyecek sözümüz kalmıyor.
Adana Esnaf Odaları Birliği’nin seçimindeki gelişmeleri yakından izlediğimizi yazımın içeriğinde sizlere dipnot olarak vermiştim. Asıl izlediğimiz nokta ‘kıvırma kabiliyeti yüksek olan’ bazı isimlerin bu kabiliyeti nerede, nasıl öğrendiklerini tespit etmektir. Bunda da bir türlü başarılı olamadım.
Sahi, ustanız kim sizin?