CHP'YE SAMİMİYET TESTİ ÇAĞRISI
ÖZCAN ALADAĞ
ozcanaladag001@gmail.com - 05358268550
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan önceki gün CHP Genel Merkezi’ne yani kendi partisine bir çağrıda bulundu. Tanju Özcan, CHP’nin erken seçim çağrısı yaptığını ancak Hükümetin bu çağrıyı dikkate almadığına işaret etti ve ekledi. “Sandığı halkın önüne siz getirebilirsiniz!”
Peki, sandığı halkın önüne CHP nasıl getirecek? Onu da açıkladı Sayın Özcan.
Mecliste çeşitli nedenlerle boşalan milletvekili sayısının 19 olduğu, bu sayının 30’u bulması halinde yani 11 milletvekilinin istifa etmesi halinde ara seçimin yapılmasının yasal zorunluluk olduğunu söyledi Tanju Özcan.
90 gün içinde de ara seçim yapılabiliyor. Eğer 11 milletvekili milletvekilliğinden istifa ederse ara seçim yapıldığında Türkiye nüfusunun yüzde 30’unu bulan bir seçmen bazında ara seçime gidileceğini söyledi.
11 milletvekili istifa ederek sine-i millete dönerler mi? Çok zor…
Bunu aslında Sayın Tanju Özcan’da iyi biliyor. Aslında belediye başkanı bir durum tespiti yaparak CHP’nin samimiyet testini halkın gözleri önüne seriyor. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun derdinin ne olduğunu da aslında ortaya koymaya çalışıyor.
İYİ Parti’nin seçime katılabilmesi için milletvekili transferi yapan CHP, belediye başkanının aslında çok da yerinde olan bu çağrısına olumlu yanıt verir mi? Vermez…
Veremez…
11 milletvekilini istifa ettirip onlara yeniden milletvekili yazma garantisi verirse bu olay gerçekleşebilir aslında.
Bence CHP bu ara seçim testinde sınıfta kalır. Bu da benim yorumum olsun.
Bu arada CHP’den istifa eden bir dönem de Kemal Kılıçdaroğlu’nun avukatlığını yapan Mustafa Kemal Çiçek önceki gün televizyon ekranlarına çıkarak CHP’nin içindeki ayak oyunlarını gözler önüne serdi. Bütün çıplaklığıyla dönen dolapları anlattı.
Onu dinledikçe ‘Kemal Kılıçdaroğlu’nun da göründüğü gibi samimi, ilkeli olmadığını’ öğrenmiş olduk. Adayların belirlenmesindeki haksızlıkları, para konusunda dönen dolapları, Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi sırasında parti içindeki grupların harekete geçip neleri düşündüklerini izah ederken ‘Atatürk’ün partisi bu mu?’ diye kendime sordum.
Sonrasında da ‘al birini vur ötekisine’ deme ihtiyacı duydum.
Hoş, Adana’da CHP içinde yaşananları da gözümün önünden geçirince ‘Demek ki bu tip samimiyetsizlikler genel merkezden aşağıya doğru tüm teşkilatlara yansımış’ diyerek de zihnimden bir yorum yapma ihtiyacı duydum.
Dedik ya, samimiyet testinden CHP geçemez diye…
“Geliyor gelmekte olan” derken gelmekte olanın bu tür bir genel başkanlık yapmasını da görünce ‘Gelirse vay halimize’ desek sanırım haksızlık etmeyiz.
Gerek Tanju Özcan’ı gerekse de Mustafa Kemal Çiçek’i dinleyince hatta Memleket Partisi’ni kuran Muharrem İnce’nin yıllardır anlattığı CHP yapılanmasını görünce böyle düşünmekte sanırım haklıyız.
Allah sonumuzu hayırlı etsin…
