DEMOKRASİYE SAYGI VE TEMAYÜL YOKLAMASI
ÖZCAN ALADAĞ
ozcanaladag001@gmail.com - 05358268550Siyasi partiler kanununu değiştirmediğiniz sürece siyasetteki olumsuzlukları daha çok konuşursunuz, bizler de bu konuda çok eleştirilerde bulunduğumuz yazıları kaleme alırız.
Siyasi partiler kanununu değiştirmek içinde kimsenin bir gayreti yok. Çünkü herkesin işine geliyor.
14 Mayıs tarihinde bir seçime gideceğiz. İttifaklar kuruldu. İttifak içinde ittifaklar yapılacak. Adayların belirlenmesi için yöntemler ortaya konulmaya başlanıldı. Sizin anlayacağınız ‘iyi bir liste çıkarmak’ adına partiler hummalı bir çalışma içine girdiler.
Demokrasiye saygı duyan her insan, parti yöneticisi olduğunda ‘demokrasiden’ uzaklaşmayı kendilerine ilke ediniyorlar. Yaptıkları doğru, itiraz edenler ise yanlış yapıyorlar!
Temayül yoklaması partilisinin kimin aday olmasını istediğine dair genel eğilimin belirlenme yöntemidir. Yani genel merkezler partililerine diyor ki, ‘siz kimi aday olarak görmek istersiniz?’
Partilisi ise sandığa giderek milletvekili adaylarının kimler olmasına karar veriyorlar. Sağlıklıdır ya da sağlıksızdır. Bir anlamda ortaya bir eğilim çıkıyor.
AK Parti temayül yapıyor. Temayülün sonuçlarını kimseye açıklamadan alıp sandıkları Ankara’ya götürüyor!
CHP, demokrasinin yılmaz savunucusu! Lakin bırakın temayül ya da ön seçimi adını ne koyarsanız koyun. Partilisine danışma ihtiyacı dahi duymayarak teşkilatlara ‘kimleri aday yapalım?’ diyerek sorup aday belirleme yöntemini seçiyor.
İYİ Parti, temayül yoklaması yaparak iyi ya da kötü, beğenirsiniz veya beğenmezsiniz ortaya çıkan bir sonucu sandıkları açarak kamuoyuna duyuruyor.
MHP’de yetkiyi birkaç genel merkezde görev yapan yetkiliye vererek aday adaylarının arasından tasnif yapıp genel başkanın önüne konulmasını istiyor.
Alın size demokrasi…
Diğer partilere gelince, onlarında milletvekili aday adaylarını belirleme yöntemleri farklı. Kimi ön yoklama yapıyor, kimisi Ankara’ya adayları davet edip ‘sözlü’ imtihan yapıyor.
Sizin anlayacağınız demokrasinin kurallarında insan, seçmen yok. Parti, parti yetkilisinin kararı, liderin davranış şekli var.
Bunun sonucu da milletin kendi vekiline güvenmemesini beraberinde getiriyor. Vekilinin kendisini temsil etmediğine inanmasına sebep oluyor.
Çözüm nedir?
Aslında sorunun çözümü çok kolay. Siyasi partiler yasasını değiştirip milletin vekilinin kim olacağına milletin kendisinin karar vermesi sağlanmalıdır.
Tek kelime ile çözüm bu…
Siyasetçiler buna uyarlar mı?
Asla uymazlar. Çünkü kendi koltukları altlarından gider… Bu nedenle biz de daha çok bu konuda eleştirilerde bulunuruz…