Filistin Mücadelesi ve Müslümanlar!
HÜSEYİN YETİŞ
yetis.huseyin@gmail.com - 0 (545) 3649543
7 Ekim 2023’te yeniden başlayan Filistin-İsrail savaşı konuşulup yazılırken kullanılan kelimeler, kavramlar ve bakış açıları son derece dikkat çekicidir. Şimdi bunların bazılarına dikkat çekmek istiyoruz.
ABD ve İngiliz savaş gemileri niçin Basra Körfezi’nde değil de Doğu Akdeniz’de?
Hamas’ın arkasında İran mı var? Hamas'ın arkasında İran'ın olduğunu söyleyenler şuna cevap vermeliler... Eğer öyleyse ABD ve İngiltere'nin uçak gemileri neden Basra Körfezi'ne İran'a karşı değil de Doğu Akdeniz'e konuşlandı?
Bu güne kadar uluslararası toplum hangi meseleyi çözdü?
Filistin, Keşmir, Kıbrıs, Suriye için Uluslararası toplumu göreve çağıranlar düşünsünler..! Bu güne kadar "uluslararası camia" yeryüzünde hangi krizi adil biçimde çözdü? Onların sorun çözmesini beklemek, topu taca atmak ve uzun zaman kaybetmektir.
Uluslararası toplumdan medet beklemek Mescid-i Aksa’yı Netanyahu’ya teslim etmektir!
Kendisinden çözüm beklenilen "Uluslararası toplum," İsrail'i var eden ve bugüne kadar Siyonist terör örgütünü her katliam ve zulmünde destekleyen katil devletlerdir. Filistin konusunda uluslararası toplumdan medet beklemek "Siyonist" Netanyahu'dan medet beklemektir.
Savaşın “kazananı” da olur “kaybedeni” de..
Hamas’a “hakkını savunma diyemeyenler, “savaşın kazananı olmaz diyerek Hamas’ı durdurmaya, İsrail’i rahatlatmaya çalışıyorlar. "Savaşın kazananı olmaz" demek, "savaşma” “teslim ol" demektir. Elbette savaş istenmez. Ancak düşman seni yok etmeye çalışıyorsa savaşacaksın ve kazanacaksın.
Batı, çifte standart uygulamıyor, her zaman katili ve zalimi destekliyor…
"Batı, çifte standart uyguluyor" diyenler, Batıyı tanımayanlardır. Batı, hedeflerini gizleyen söylemlerde bulunabilir. Ama uygulamada hiç "çifte standart" uygulamadı. Küçük istisnalar bir yana Batı daima zalimden, katilden yana oldu. Her zaman Müslümanlara, mazlumlara musallat oldu. Çifte standart uygulamadı. Tarafını zalimden yana seçti.
Düşünce ve ifade hürriyeti yok “zalime destek” var
"Düşünce ve ifade hürriyeti" numarasıyla İsveç, Danimarka, Hollanda vs. polis korumasında İslam'ın kutsal kitabı Kur'an'ı yaktıran devletler, şu anda bebek katleden İsrail vahşetini protesto ile düşüncelerini ifade etmek isteyenleri polis şiddetiyle yasaklıyorlar...
“Hamas’ın arkasında İran var” diyenler, Hamas direnişine “şüphe” düşürmek isteyenlerdir
İsrail, ABD ve Tahran tarafından resmen yalanlanmasına rağmen Hamas'ın arkasında İran'ın olduğunu savunmak iyi niyetli değildir. İran'a mesafeli/tepkili olan ve İslam dünyasının büyük ekseriyetini oluşturan Sünni Müslümanların zihninde Hamas konusunda "şüphe" oluşturmak isteniyor.
Zulüm karşısında tarafsız olmak zalime destektir
İsrail ve Filistin konusunda "tarafsız olmak" zalimi desteklemektir. Türk Devleti, bu konuda tarafsız değildir. Ama şu an yürütülen politikada Filistin için bir "maslahat" gözetilmektedir. Filistinliler mazlumdur. Türkiye'nin kalbi de her zaman mazlumdan yanadır.
Hamas, İsrail’le değil, Haçlı-Siyonist Koalisyonu ile savaşıyor
Öncekiler bir tarafa ama son savaş, Hamas-İsrail savaşı değil, Hamas'ın Haçlı-Siyonist koalisyonu ile savaşıdır. Haçlı-Siyonist İttifakı daha ileri giderse hiç şüphe yok ki bu iş topyekün Müslümanların, Haçlılar ve Siyonistlerle savaşına dönüşür. O zaman Dünyada hiçbir yer ve hiç kimse güvende olamaz.
Aksa Tufanı’nın devamı Nuh Tufanı’ndan daha büyük olabilir
Siyonist zalimleri destekleyenler, meseleyi Hamas veya Gazze’den ibaret görüp, onları yok edince meselenin biteceğini zannediyorlarsa çok yanılıyorlar. Anlaşılan o ki esas savaş henüz başlamadı. Eğer Siyonistler ve destekçileri bu noktadan daha ileri giderse bunun sonuçlarını hiç kimse hesap edemez.
Afganistan’da, uçağı, tankı, ağır silahları olmayan ve terörist ilan ettikleri halk ile savaşıp yaşadıkları kepazeliklerden ders almayanlar, şanslarını bir de Filistin’de denemek istiyorlarsa buyursunlar…
Her şey kötüye gidiyorsa, güzel bir şeyin olmasına hazır ol. Çünkü: “Allah, bir zorluktan bir kolaylık yaratacaktır.”
Talak Suresi-7.
