01 Mayıs 2020 - Cuma

KURU EKMEĞİN KIYMETİ

Yazar - HÜSEYİN YETİŞ
Okuma Süresi: 4 dk.
694 okunma
HÜSEYİN YETİŞ

HÜSEYİN YETİŞ

yetis.huseyin@gmail.com - 0 (545) 3649543
Google News

Kavurucu yaz sıcaklarında  pamuk  tarlasında çapa yaparken güneşte kurumuş ekmeği yemeyi  yıllar geçsede  asla unutamam.

Çocukluğum  Hatay’ı  Hassa İlçesine bağlı Aktepe Mahallesinde geçti.

 Yoksulluk bizim hayat yoldaşımızdı. Ama, hayata tutunabilmek için çalışmak gerekirdi. Yokların mahallesi  Aktepe’de en çok yapılan işlerin başında  ise  tarlalarda ırgatlık gelirdi. Rahmetli Babam Topçu Yetiş ve anam Gülüstan Yetiş elçilik yapardı. Mahallemizde bir çok  çocukluk arkadaşlarımızla  tarlada  ırgatlık  yaptık. En çok ta pamuk çapası yapardık. Amik ovası başta olmak üzere Aktepe civarında  tarlası olan çiftçilerimiz  kimi zaman tarlasında çalıştıracak işçi bulamazlardı. O dönemde  tarlada iş bulabilmekte başka bir meziyetti. Bu nedenle  iş bulduğumuza çok sevinirdik. En çok ta kavun, domates düzme ve yükleme işi olduğunda  çok mutlu olurduk.  

Sabahtan akşama kadar  çalışır ; akşam olunca evimize bir başka mutlulukla dönerdik. Evimize dönerken çok acıkır ; soframızda kalan kuru ekmekleri   yerdik. Güneşte kurumuş ekmekleri yemek çok  lezzetliydi.  Yıllar geçse de hala o ekmeğin tadını asla unutamam.

Hatay Hassa Lisesi’nde öğrenim hayatıma devam ederken   her gün okul dönüşü  Rahmetli Ömer Keskin amcamızın  Melek Girmez  diğer adı Merkez Kıraathanesinin önünde ayakkabı boyacılığı  yaptığımız o günleri .. Üniversiteyi  kazanabilmek için bir dershanenin kantininde  çalışarak, bulaşık yıkayarak , sokak lambası altında ders çalıştığım günleri  asla unutamam.. Akşamları  Belediye garajında bulunan Karate okuluna gidebilmek için okul önlerinde simit sattığım o günleri asla unutamam.

İstanbul 3. Bölgede   yerel  basında muhabirlik, Haber ve Spor Müdürlüklerinde görev aldım.

Ve… Adana  hiçbir zaman aklımın ucundan bile geçmeyen ; ilk defa yedi yaşında rahmetli dedem Ali Rıza Doğan’nın  vefatı  nedeniyle Mithatpaşa Mahallesine geldiğim şehir.  Bir zamanların sanayi devi ; şimdilerde ise yoksulluğun,işsizliğin  kenti Adana’da Yıllardır  Toros, İdealist, Zirve, Çukurova Barış, Bölge, Yeni Gün ve özveriyle , emekle  kurduğum  Yetiş Haber gazetelerinde namusum ve şerefimle gazetecilik  yaptım. Yapmaya devam etmekteyim. O günlerden bu günlere gelirken hayatın her zorluğunu  yaşadım ve bedelini de çok ağır ödedim.

Hayatta her emeğin bir başka güzelliği vardır. Emek en yüce değerdir. Emeğin değerini bilmek bir başka güzeldir. Her şeyin maddiyat olduğu günümüzde emek hırsızlığını yapan  yasaları kendine kalkan edinerek hırsızlık yapanlara , Korona Virüsünü bahane ederek fırsatçılık  yapanlara , ayırımcık yaparak yandaşlarının sırtını sıvazlayanlara, kendisinden başkasını düşünmeyenlere hayata tutunmaya devam ediyoruz. Ancak insan ayırımcılığından çok ama çok çekiyoruz. Bunun en bariz örneğini  yokların kenti Adana’da  daha iyi yaşamaya  başladık. Bu yok sayma yerel  basın arasında.

Korona virüs salgınından olumsuz etkilenen gazetelere ayrım yapmaksızın destek verilmesinin gerektiğini defalarca  belirtmemize  rağmen Yerel gazeteleri günlük ya da aylık diye ayrıştırma hatasını son derece yanlış ve tehlikeli bir yaklaşım olmasına rağmen yapanlara ne denmeli.

“Bir gazetede emek ve çalışma varsa o gazetenin günlük ya da haftalık veya aylık olması hiç önemli değil” diyen meslektaşlarımla birlikte bir kez daha belirtmeliyim ki bizlere e mail atarak haberlerini yayınlatmak isteyen danışmanlar  emeğe mutlaka saygı duymalısınız. Bizlere destek verilmelisiniz.

Emek ve emekçinin dostu  Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ı   yanlışa sürükleyen, danışmanlar..Bu kentte sadece  günlük gazetelere destek vererek diğer medya organlarını unutmak son derece yanlıştır.  Bizleri asla ama asla yok sayamazsınız. Yoksa bir gün de sizler yok sayılırsınız.

                                                                                                                                      

 

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları