20 Ocak 2022 - Perşembe

CANIM KARDEŞİM RAHŞAN.. HAYAT NE GARİP !

Yazar - HÜSEYİN YETİŞ
Okuma Süresi: 8 dk.
515 okunma
HÜSEYİN YETİŞ

HÜSEYİN YETİŞ

yetis.huseyin@gmail.com - 0 (545) 3649543
Google News

Hayat ne garip.  Her şey çok  garip..  Seven Garip.  Bu anlatacaklarımı Merhum annem Gülüstan Yetiş  bizlere anlatmıştı. O günlerde  beş  yaşında bir çocuktum.   Ama, daha dün gibi hatırlıyorum.  Hatay İli  Hassa İlçesi  Aktepe Mahallesi’nde  sonbahar  mevsimiydi. Kurban Bayramının ilk günüydü.  Babam merhum  Topçu Yetiş Kurbanlık koyunumuzu bir hafta öncesinden almıştı. Amcam Şükrü Yetiş ve merhum  amcam İbrahim Yetiş  ve bizim iki odalı evlerimiz  karşı karşıya idi.  Ailemiz 5 kız kardeş ve 3 erkek kardeşten ibaretti. Ancak, hayatın çilekeş yükünü sırtında taşıyan annem merhum  Gülüstan Yetiş  son kız kardeşimi o gün dünyaya getirmişti.

Evimizde tahta  beşik olmadı için buğday eleğini  kundakta sarılı olan kız kardeşime beşik yaptılar.  Evimizde hayal meyal hatırlıyorum. Gaz  lambası vardı.

Babam bayram günü olmasına rağmen o gün eve çok ama çok geç gelmişti.

Nedeni ise  Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve 42. Dönem Başbakanı merhum Bülent Ecevit’in Hatay’da Antakya’da   yaptığı mitinge Aktepe’de bir çok aile dostlarımızla beraber  babamın da  katılmış olmasıydı.

 Hatta , o gün bir başka sürpriz ise  aynı mahallede ikamet eden aile dostumuz  Ali Bakırcı amcamın eşi Sultan Teyzemiz de bir erkek evladı dünyaya getirmesiydi.  Adını Bülent koymuşlardı.

Babam eve geldiğinde annemin doğum yaptığı haberini aldı.  Odaya girerek 9. Evladını kucağına almıştı. İsmini ise  annem Meryem düşünmesine rağmen ; babam ise Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve 42. Dönem Başbakanı merhum Bülent Ecevit’e hayran bir sosyal demokrattı. Eşi Rahşan Ecevit’e özel bir hayranlığı vardı. O nedenle  kız  kardeşimin adını  Rahşan  koydular.

Rahşan kardeşimin dünyaya gelmesi  ise ailemizi bir başka sevince boğmuştu. Aktepe  Kanatlı Mahallesi’ndeki evimizde 6 kız 3 erkek kardeş ve anne  babamızla yıllarca  mutlu ve huzurlu bir şekilde ikamet ettik. Komşularımız bir  başka güzel bir şekilde bizleri sever ve sayarlardı. Yaz mevsiminde  tarlalarda ırgatlık  yapar  ;   kış  mevsiminde ise  Aktepe’ye çok yakın mesafede olan Yünlü Tepe’ye  yada  leçe’ye oduna giderdik.  Ben ise öğrencilik  yıllarında  günün belli  bir bölümünü  ayakkabı boyacılığı  yaparak,  tatlıcı  ali dayıdan aldığımız tatlıları satarak  ; yada  simitçi Veysel’den aldığımız simitleri satarak   hayat mücadelesine devam ettik.

Annem  ise evimizin  hemen önünde olan  bahçemize kışın  lahana, turp, tere  maydanoz ;  yaz mevsiminde ise  mısır, fasülye, patlıcan, domates ,  biber ekerdi.  Bir başka hoşumuza giden ve tadı hala damağımızda  çıkmayan ;kokusunu bile  çok ama çok özlediğim  annem ve kız kardeşlerimin  günlük olarak yaptıkları   bazlama ve yufka ekmeğiydi. 

Ama, evimizin yan tarafında  bulunan  ağılda yaşayan keçileri  ise bir başka  şevkle çok ama çok severdik. Hemen , her gün  sütünü   sağan annem  yoğurt yapar , bazı günler ise bulama çorbası  yapardı.

Evimizin önündeki  güllerin güzelliği ve renkleri yaşantımıza bir başka neşe verirdi. Kız ve erkek   kardeşlerim  ailemizin imkansızlığı  nedeniyle İlkokula kadar okuya bildiler.  Ailede Rahşan ve ben sadece Lise tahsilini  yapabildik. Yıllarca bu şekilde yaşadık. O yıllarda  babam bazı zamanlar  aile dostlarımızın koyunlarına  bile bakarak besicilik yapardı. Saçları  altın sarısı  olan küçük Rahşan ile  bir çok kez  23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramında  kız kardeşlerimin ve erkek  kardeşlerimin  gösterilerini izlemek hepimizi  çok ama çok mutlu ederdi.

Ve..  hayat bizler büyüdükçe  gerçek yüzünü  gösterdi. Kız kardeşlerim evlenerek  kendi yuvalarını kurdular. Babam , artık giderek yaşlanmaya başlamıştı.  Bir gün sol böbrek tümörü olduğu  haberini aldığımızda hayat bize gerçek yüzünü  göstermişti.  Tam dört yıl boyunca  babamın hastalığı ile  mücadele ettik.  

Hatta  hastalığının son günlerinde  kendisini ziyarete gelen amcam Hüseyin Yetiş’e, “ Oğlum ve kızım sana emanet. Onlara sen  babalık yapacaksın.” Diye vebal etmişti.

Ve.. Babam Topçu Yetiş  , 10 Şubat 1997 Cuma günü  Kurban bayramının yine  2. Günü   hakkın rahmetine  kavuştu.

Annem  ve Kız kardeşim  babamın vefatından sonra 17 yıl Almanya Düseldorf  Velbert’e  ikamet eden ve ekmeğini  kazanan ;  İstanbul  Avcılar’da ikamet eden  Amcam Hüseyin Yetiş’in  yanına taşındık.  O yıllarda  Liseyi  bitirmiş olan Rahşan ve abim bir markette işçi olarak  bir süre çalıştılar. Ben  ise  bir tarafta yerel Hürbakış Gazetesi’nde  muhabirlik  yapıyor  , diğer  tarafta ise üniversite tahsilimi  yapmaya  çalışıyordum. Belli  bir zaman sonra çalıştığım  gazetede Rahşan’a  önce stajer muhabirlik işi buldum. Bir zaman sonra  Rahşan ; Yaşam Gazetesi’nde  Muhabir olarak  çalışmaya başladı. En çok ta özel  haber yapmaktan çok ama çok hoşlanırdı.

İşte  o dönemde  gittiği bir  haber sonrasında Büyükçekmece’de  polis memuru olarak görev  yapan  eniştem Temel ile  tanıştı. En çok sevdiği ve her zaman birlikte görev yaptığı arkadaşı Emek Karakaş bir başka şekilde hayata  bağladı. Rahşan’ı .

İstanbul 3. Bölgede   çalışkanlığı, zekası, sevgisi ve saygısı  ,  yaptığı haberlerle tanınan Rahşan ;kısa zamanda yaygın basında çalışan bir çok meslektaşımızın  bile yakın arkadaşı olmuştu.

Ve.. bir zaman sonra  Rahşan ve Temel evlenme kararı aldılar. Yapılan düğün sonrası  12 Eylül  tarihinde  evimizin son prensesi  kendi yuvasına gitti. Bir zaman sonra da eniştemin görevi nedeniyle  Bingöl’e taşındılar.

 Kader , o günden sonra bizleri hep ayrı yerlere yöneltti. Ben, İstanbul Avcılar ve 3. Bölgede yaklaşık 8 yıl çalıştıktan sonra  Adana’ya  hayatın yüküne meydan okuyan  annem ve abimin yanına geldim.  On sekiz yıl oldu. Annem, 11 yıl önce hakkın rahmetine  kavuştu.  Ben,  ise  Toros Gazetesi’nde yaklaşık 6 yıl  daha  sonrasında bir çok yerel gazetede ve en sonda kendi gazetemde  görevime devam etmekteyim. Ailesi ve kendisine minnettar olduğum Eşim Halime Fidan Yetiş ile yedi yıldır  kendi yuvamdayım.  Samet Gökmen ve Gülüstan Cemre isimli iki evladım var.

 

 Rahşan ve ailesi ise Giresun, Batman ve sonrasında  Trabzon’da  ikamet ediyorlar. Murathan, Berat ve Emir  isimli üç tane koç yiğitleri  ile mutlu ve huzurlu şekilde  yaşıyorlar.

Ama,  hayat bu derler ya. Hem de çok garip .Çok sevdiğimiz canım kardeşim  hayatın bu kadar yüküne  direnirken kalbinin tetiklediği haberini üzülerek öğrendim. Ve. Karadeniz Teknik Üniversitesi  Tıp Fakültesi  Kardiyoloji bölümü’nde kalp kapakçığının  bir tanesi değişecek. Allahım şifa versin. Kardeşim. Dualarımız seninle.  Aslanımızsın. Haydi  canım  kardeşim. Şimdi direnme zamanı. Allah bizimle.. sevdiklerinin duaları seninle.  Gözün arkada kalmasın. Ha.. bu arada aslan parçaların ve  eniştemiz  asla yalnız değil.  kardeşimiz olan TEMEL’in her daim yanındayız. Hem de mezara kadar..

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları