17 Mart 2023 - Cuma
FELAKETLER DÖNEMİNDE FIRSATÇILIK VE TOPLUM GERÇEĞİ
Yazar - HÜSEYİN YETİŞ
Okuma Süresi: 16 dk.
209 okunma
HÜSEYİN YETİŞ
yetis.huseyin@gmail.com - 0 (545) 3649543
Fırsatçılık aldı başını gidiyor. Deprem asrın felaketi olarak hafızalarımıza kazındı.
Öncesinde salgın hastalık bizleri evlere hapsetmişti. Baba evladından kaçar bir halde idi. İçeri kapandık…
Binlerce can kaybı…
Toplum olarak öyle bir gerilmiştik ki.
Salgın tam geçmese de eski yoğunluğu kalmamıştı.
Bu kapalılık sürecinde insanların olmadığı ya da çok az olduğu yerlere doğru bir yöneliş oldu. Köyü olan köyüne olmayan da arazi alarak kapalı yer yapmaya başladı. Daha pratik olan konteyner evlerine talep arttı.
Ve konteyner ücretleri tavan yaptı.
Efendim arz talep meselesi imiş.
Talep artınca malın değeri yükselirmiş.
O dönem birçok malın değerinin aşırı yükseldiğine tanık olduk.
Şubat ayı içirişinde yaşanan deprem…
Binlerce can kaybı, binlerce yıkılan ev, eşyalarını –yakınlarını hülasa her şeyini yitiren insanlar…
Bu süreçte barınma en büyük sorun oldu.
Millet acısı ile uğraşırken fırsatçılar iş başında idi. Ne zaman biz bu hale geldik diye düşünmeden de edemiyorum. Ülkenin birçok köşesinden ipsiz sapsızlar o bölgeye akın akın giderek ölü soyuculuğuna soyundular. Ne kadar ahlaksızca bir tutum bu! Ne inancımızla, ne de örfümüzle bağdaşmayan bir durum.
Bize sığınan Suriyelilerin yardım tırlarına saldırılarına, marketleri talan edişine, evlere girerek eşyalara zarar verişine ne demeli? Efendim içlerinde Türkler de vardı şeklinde açıklamalarda bulunanlar ve hala Suriyelileri yıkamaya, aklamaya çalışanlar var.
Onları zemzem ile de yıkasanız, onların milli bir tehdit olduğunu görüyoruz. Ve bir an önce ülkemizden çıkarılmaları gerekir.
Benim asıl üzerinde durduğum şey deprem sonrası yaşanan dram.
Milletin en çok ihtiyacı olan ürünlere aşırı zam gelmesi, fırsatçıların iş başında olduğunu gösteriyor.
21 metrekare bir konteyner salgın öncesi 15 bin TL civarında iken 25 bin TL olmuştu. Deprem öncesi 40 bin TL iken de şu an 75-80 bin TL olmuş ve giderek de artıyor.
Deprem riski az olan bölgelere kalıcı veya geçici göçler başladı. Hemen kiralar iki katına çıktı. Arsa ve ev fiyatları 2-3 kat arttı. Adana başta olmak üzere her yerde hayatın her alanında zam yağmuru devam ediyor. Bizler ise sadece susuyor felaketi izlemekle yetiniyoruz. Olaylardan ders almak yerine sadece kendine rant sağlamak için her türlü hileye baş vuruyoruz.
Gerisini anlatmama gerek var mı?
Hani bir ekmeğimiz varsa mağdur olan ile bölüşecektik?
Hani düşene yardım edecektik?
Bu nasıl bir ahlak?
“Efendim piyasa şartları. Elbette benim malım değerlenecek. Yan komşum artırmış …”
Yaşanan felaketi fırsata çevirmek?!
Ramazan yaklaşıyor.
İzleyin bakalım gıda fiyatlarını.
Aşırı yükselmeleri göreceksiniz.
Biz bir savaşa girsek bu zihniyetle ve içimizdeki sığınmacılarla inanın sırtımızdan hançerleniriz.
Maalesef çürümüşüz kokmuşuz…
Selam ve dua ile.
.
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları
