15 Aralık 2025 - Pazartesi

CHP’li Belediyelere Denetim Kıskacı: Hukuk mu, Siyaset mi?

Hüseyin Yetiş yazıyor

Yazar - HÜSEYİN YETİŞ
Okuma Süresi: 3 dk.
86 okunma
HÜSEYİN YETİŞ

HÜSEYİN YETİŞ

yetis.huseyin@gmail.com - 0 (545) 3649543
Google News

Yerel seçimler bitti ama sandığın yarattığı sarsıntı bitmedi.

Seçmen konuştu, büyük şehirlerin önemli bir kısmını CHP’ye emanet etti.
Ne var ki seçimden sonra başlayan süreç, “demokratik olgunluk”tan çok iktidar refleksini hatırlattı.

Bugün Türkiye’de iktidarın CHP’li belediyelere yönelik başlattığı denetimler, soruşturmalar ve operasyonlar, kâğıt üzerinde “hukuk” başlığı taşısa da, sahadaki karşılığı siyasi bir kuşatmadır.

Soruyu açık soralım:
Denetim mi yapılıyor, yoksa sandıkta kaybedilenler masa başında mı telafi edilmeye çalışılıyor?

Denetim Neden Hep Aynı Yöne Bakıyor?

Elbette belediyeler denetlenmelidir.
Elbette kamu kaynağı kullanan herkes hesap vermelidir.
Buna itiraz eden yok.

Ama mesele tam da burada başlıyor.

Aynı ülkede,
– Aynı yasalar varken
– Aynı Sayıştay raporları ortadayken
– Aynı kamu zararları yıllardır konuşulurken

neden denetim okları ağırlıklı olarak CHP’li belediyelere çevriliyor?

AK Partili belediyeler için görmezden gelinen raporlar,
CHP’li belediyelerde “acil soruşturma” gerekçesi oluyor.

Bu durum, hukuk devleti ilkesini değil, çifte standardı büyütüyor.

Sandıkta Kaybeden, Yargıda Kazanır mı?

Seçim sonuçları iktidara çok net bir mesaj verdi:
“Yerel yönetimde değişim istiyoruz.”

Ancak görünen o ki bu mesaj kabullenilmedi.

Sandıkta yenemediğini,
– Müfettişle
– Savcıyla
– Algı operasyonlarıyla
– Medya linciyle
yıpratma çabası, ne hukuka ne demokrasiye yakışır.

Bugün yapılanların temel hedefi şudur:
CHP’li belediyeleri çalışamaz, hizmet üretemez, sürekli savunmada kalan yapılar haline getirmek.

Bu bir denetim değil, bu bir siyasi diz çöktürme operasyonudur.

Hukuk, İktidarın Sopası Olursa…

Hukuk;
iktidarın elinde muhalefeti terbiye eden bir sopa haline gelirse,
adalet olmaktan çıkar, korku üretir.

Seçmenin iradesi,
“Yanlış oy verdin, bedelini öde” anlayışıyla bastırılmaya çalışılırsa,
orada demokrasi değil, vesayet vardır.

Bugün CHP’li belediyelere yapılanlar, yarın başka bir siyasi yapıya da yapılabilir.
Çünkü mesele parti değil, itaat etmeyen herkestir.

Asıl Denetim Seçmendir

Unutulan bir gerçek var:
Belediyeleri denetlemenin en güçlü yolu sandıktır.

Hizmet etmeyen gider,
yolsuzluk yapan gider,
başarısız olan gider.

Ama sandıkta kazananı, yargı yoluyla itibarsızlaştırmaya çalışmak;
millet iradesine saygı değil, iradeyi cezalandırmaktır.

Son Söz

Bugün CHP’li belediyelere yapılan denetimler,
hukuki bir zorunluluktan çok, siyasi bir intikam duygusunun ürünüdür.

Türkiye’nin ihtiyacı;
– Eşit denetim
– Tarafsız hukuk
– Seçmene saygı
– Yerel yönetimlere nefes alanı

Aksi halde bu ülke,
sandıkta kazananın bile güvende olmadığı bir yere sürüklenir.

Ve bu, kim kazanırsa kazansın,
hepimizin kaybı olur.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları