10 Nisan 2022 - Pazar

KİM SUÇLU?

Yazar - HÜSEYİN YETİŞ
Okuma Süresi: 7 dk.
265 okunma
HÜSEYİN YETİŞ

HÜSEYİN YETİŞ

yetis.huseyin@gmail.com - 0 (545) 3649543
Google News

Yerel  basın tasarruf genelgesine bahane üreterek hiçbir destek vermeyen ; sadece haber maili göndererek reklam peşinde olanlar nedeniyle  Adana’da günlük gazeteler dışında kan ağlıyor. Yerel basın çalışanlarından aylık, haftalık ve on beş günlük gazetelerin sahipleri ve çalışanları  evine ekmek götüremiyor. Her geçen gün artan zam yağmurları nedeniyle çok zor günler geçiriyor. Hatta , kuru bir soğana, patatese, Ayçiçek  yağına muhtaç hale geldi. Bu kentte onurlu ve şerefli basın mensuplarını görmezden gelen,  her türlü düzen bazlığı kılıfına uyduran  danışmanlar nedeniyle ne yapacağımız şaşırmış durumdayız.

Adana’daTBMM’de bulunan Milletvekillerimiz ,  belediye başkanlarımız  başta olmak üzere bu kentin esnaf odaları, sanayi ve ticaret odası, dernekleri , sendikaları, siyasi parti il ve ilçe başkanları, belediye meclis üyeleri, muhtarları nerede?  Her fırsatta haberlerini yapan, ayrımcılığa uğrayan  yerel gazetecileri bu kadar çok mu seviyorsunuz? Kardeşim meslektaşım SARI FIRTINA’MIN da ifade ettiği gibi moral açısından sıkıntılı günler geçirdiğimden dolayı şahsımla ilgili hiç bir tartışmaya girmek istemiyor eleştiri hakkımı saklı tutuyordum . Ama yapılan yanlış tutumlar mesleğimi arkadaşlarımı, toplumu, ilgilendirince gazetecilk iç güdüm ağır basıp  bir açıklama yapma gereği duydum.  Bilindiği gibi pandemi dolayısıyla zor günler geçiren yerel basına Büyükşehir Belediyesinden yardım eli uzatılmış ve bir basın toplantısı düzenlenmişti.  Ama ne hikmet ki orada günlük gazetelerle bir araya gelinmiş haftalık 15 günlük aylık gazeteler es geçilmişti . Orada başkanlar tarafından haftalık aylık gazetelerinde sesini duyurulduğu hakkının savunduğu dile getirilmiş, ama gelin görün ki uygulamada haftalık ,15 günlük, aylık gazeteler hep göz ardı edilmişti.  Bunun üzerine Büyükşehir belediye başkan vekili basın dostu  Recai Mercimek sesimizi duyup konuya müdahil olmuştu.  Konuyu BÜYÜKŞEHŞİR BELEDİYE MECLİSİ’NE TAŞIDI. AK PARTİ, CHP, MHP, İYİ PARTİ’li  Belediye Meclis Üyeleri oy birliği İLE BASIN İLAN KURUMU LİSTESİ’NDE olan gazetelere gereken desteğin verilmesi için karar aldı. Ama,  bizleri çok seven BÜYÜKŞEHŞİR BELEDİYE BAŞKANIMIZ SAYIN ZEYDAN KARALAR ilgili MECLİS KARARINI HİÇE SAYARAK kabul etmedi.

Nedeni ise kentin  her noktasında  bilbortlarda olan ve hatta  kendi evladı MERT KARALAR’ın sahibi olduğu iddia edilen REKLAM PANOLARI anlatıyor sanki.

Fakat görünen o  geldiğimiz noktada Büyükşehirde yaşanan unutkanlık mı dersin) yanlış mı dersin? başkanlar nezlinde temsil mi dersin? yoksa bizim sessiz kalmamızdan ötürü mü dersin?  Aynı olay Seyhan Belediyesine de siraet etti . Seyhan Belediyesi de bir basın toplantısı düzenledi Yine haftalık aylık gazeteler çağrılmadı Haftalık aylık gazetelerden gidenler olduysa da köklü dernek sendika ve cemiyetler aracılığıyla..

 EE bizde katılmak için onların mantığıyla gazeteci!! olalım diye dernek kuralım diyoruz .Hemen köklü dernekler müdahale ediyor. “Gerek yok biz hakkınızı savunuruz “  ama hani neden suskunsunuz? Ya da ne kadar savundunuz savunduysanız sonuç niye alamadınız ?

Bakın arkadaşlar öncelikle şunu anlayın haftalık aylık gazeteci meslektaşlarımızın en yenisi meslekte 15-20 yılını doldurmuş , 40-50 yıldır bu mesleği yapanlar var . Çoğu ulusaldan veya günlük gazetelerden gelmiş . Çoğu idarede bulunan arkadaşlardan bile eski .

O yüzden kişilerin periyoduna göre gazeteciliğini sorgulamak kimsenin haddinde değildir ;  harcı da değildir.  İlaveten meclislerde biz varız, toplantılarda biz varız, özel haberlerde biz varız.  Çoğumuzun internet sites ide var Haberlerinize anlık olarak yer veriyoruz.

Bizle derdiniz ne?  bizde emek veriyoruz.  Bizimde giderlerimiz var . Pandemi bahane ediliyordu . Ama, onunda  etkisini azaldı. Ama, gelinen duruma baktığımızda    bunu dernekler bazında çözmeye çalışıyorsanız, bakın bu kadar huzursuzluk olduğuna göre demek ki çözemiyorsunuz?  Bilakis meslektaşlarımızın birbirine kırdırılmasına vesile  oluyorsunuz.  Gemisini kurtaran kaptan misali bazen gelenler yaptıklarınız hoş görüyor gelmeyenler eleştiriyor.  Bu da içimizde ayrılıklara neden oluyor .

Olaya bir de  şu yönden bakmanızı istiyorum.  Bu yanlışlar başkanların bilgisi dahilinde yapılıyorsa başkanlar bir karar alsın haftalık 15 günlük aylık gazeteleri kapatsın Kurumdan içeri sokmasın Ki bunun sonucunu da görelim.  Hepimizin bir okuyucu kitlesi var . Yada  dolayısıyla, “ o kitleyi hesaba almıyorum” desin . Ya da “hepimizin sesini duyuracağı haklılığımız savunacağı tanıdığımız bazı meclis üyelerimiz var ya onları da  dikkate  almıyorum” desin ..

Yok bunlar basındaki arkadaşların yanlışından kaynaklanıyorsa ; Açık söyleyin, “ biz sizle çalışmak istemiyoruz. Olayı şahsileştirdik” deyin.  O zaman yarın siyaset bitip aramıza döndüğünüzde bizde ona göre davranalım .

Yok temsil noktasında ,” burada sizin hakkınızı savunan köklü dernekler var onlar sizin hakkımız savunmak için ordalar o yüzden çağrılmıyorsunuz “ diyorsanız Bizde , VARSA bizim hakkımızı savunmak için orda olduğunu ima edip savunmayanlara da şunu hatırlatalım ;  İçimizde her derneğe her kuruluşa üye olan arkadaşlarımız var. Ya da bizi kırmayacak oy hakkına sahip arkadaşlarımız var İsterseniz bir de böyle düşünün..

 Yani her konuda birbirimize bu kadar bağlıyken birbirimize tamamlarken birbirimize muhtaçken bu yanlışı kim yapıyor? Bile bile kim bindiği dalı kesiyor anlamadım İstemeden yapılan bir hata eksiklik varsa ve düzeltilecekse orayı ayrı tutarak Ki inanıyorum ki öyledir Eğer değilse

SUÇLU KİM? KİMSE ONU ŞİDDETLE KINIYORUM

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları