AK Parti Adana’da Nerede Takılıyor? Tamer Dağlı ve Ekibine Açık Tavsiy
Hüseyin Yetiş yazıyor

HÜSEYİN YETİŞ
yetis.huseyin@gmail.com - 0 (545) 3649543
Adana siyaseti serttir, sabırsızdır, hafızası kuvvetlidir. Seçmen “kim geldi, kim gitti”yi değil; “kim dokundu, kim dert dinledi”yi hatırlar. AK Parti’nin Adana’daki hikâyesi de tam burada tökezliyor. Güçlü bir teşkilat geleneği, uzun yıllara dayanan iktidar avantajı var; fakat sahada hissedilen enerjiyle vitrindeki söylem arasında ciddi bir mesafe bulunuyor.
Tamer Dağlı ve ekibi için mesele artık “neden oy kaybediyoruz?” sorusu değil, “neden anlatamıyoruz ve neden dinleyemiyoruz?” sorusudur.
1. Teşkilat Var, Sahada Görünürlük Yok
AK Parti Adana’da kağıt üzerinde güçlü. İl, ilçe, mahalle… Her yerde bir yapı var. Ama bu yapı çoğu zaman seçimden seçime çalışan, rutin toplantılara sıkışmış bir mekanizma gibi duruyor. Mahalleye inmeden, kahveye oturmadan, esnafın defterini karıştırmadan siyaset olmaz. Seçmen artık broşür değil, temas istiyor.
Tavsiye:
Teşkilatı masa başından kaldırın. Haftalık “saha zorunluluğu” getirin. İl yöneticisi de, ilçe başkanı da aynı kahvede çay içsin, aynı eleştiriyi yüzüne alsın.
2. Yerel Sorunlarda Merkez Dili Hakim
Adana’nın tarımı, işsizliği, gençlerin umutsuzluğu, göçmen baskısı, çarpık kentleşmesi… Bunlar Ankara cümleleriyle anlatılamaz. Adana’ya Adana diliyle hitap edilmediği sürece samimiyet oluşmaz. Seçmen “genel başarı hikâyesi” değil, kendi mahallesinin hikâyesini duymak istiyor.
Tavsiye:
Her ilçeye özel yerel raporlar hazırlayın. Genel sloganları bir kenara bırakıp, “Bu mahallede ne yapacağız?” sorusuna net cevap verin.
3. Gençlik ve Kadın Kolları Aksesuar Olmamalı
Gençlik kolları pankart taşımakla, kadın kolları çay servisiyle sınırlı algılanıyor. Oysa Adana’da en büyük kırılma gençlerde. Gelecek umudu zayıf, aidiyet duygusu yıpranmış.
Tavsiye:
Gençleri vitrin değil, karar ortağı yapın. Proje üreten, eleştiren, itiraz eden gençten korkmayın. Kadın kollarını “sosyal etkinlik”ten çıkarıp, sosyal politika merkezine yerleştirin.
4. Eleştiriye Kapalı Dil, Mesafeyi Büyütüyor
AK Parti teşkilatlarında sıkça görülen bir refleks var: Eleştiren ya “muhalif” ya da “nankör” ilan ediliyor. Oysa Adana seçmeni dobra. Söyler, kızar, bağırır ama dinlenirse sahip çıkar.
Tavsiye:
Eleştiri toplantıları yapın. Basına kapalı, samimi, filtresiz. Not alın, savunmaya geçmeyin. En sert eleştiri bazen en kıymetli yol haritasıdır.
5. Yerel Basın ve Kanaat Önderleri İhmal Ediliyor
Adana’da siyaset sadece sandıkta değil; yerel basında, derneklerde, odalarda, mahalle büyüklerinde şekillenir. Bu alanlar ihmal edildiğinde siyaset körleşir.
Tavsiye:
Yerel basını “haber aracı” değil, fikir ortağı olarak görün. Eleştiren kalemi düşman değil, uyarı zili sayın.
Son Söz
Tamer Dağlı ve ekibinin önünde hâlâ bir şans var. Ama bu şans, eski alışkanlıklarla değerlendirilemez. Adana artık yüksek sesli sloganlardan değil, samimi dokunuşlardan etkileniyor.
Siyaset yukarıdan anlatıldığında değil, aşağıdan dinlendiğinde kazanılır.
Adana sizi beklemiyor; sizi görmek istiyor.