20 Kasım 2025 - Perşembe

MAKAMA GELEN NEDEN EMEKTARI GÖRMÜYOR?

HÜSEYİN YETİŞ

Yazar - HÜSEYİN YETİŞ
Okuma Süresi: 3 dk.
62 okunma
HÜSEYİN YETİŞ

HÜSEYİN YETİŞ

yetis.huseyin@gmail.com - 0 (545) 3649543
Google News

 

Bir gerçeği artık açık açık konuşmanın zamanı geldi.

Bugün birçok kurumda, belediyede, odada, dernekte ve hatta spor camialarında aynı tabloyu görüyoruz:
Makama gelen, yıllarını veren emektar insanları yok sayıyor.
Sanki onları o kurumun taşıyıcı kolonu yapan, gecesini gündüzüne katan, yağmurda çamurda mücadele eden onlar değilmiş gibi…

Bu nasıl bir vicdan?
Bu nasıl bir yönetim anlayışı?

Güç koltuğu adamı büyütmez; adamı ortaya çıkarır.

Koltuğa oturan bazıları bir anda hafızasını kaybediyor.
Yanında yıllarca ter dökenleri değil, bir anda etrafını saran menfaat gruplarını dinliyor.
Kendisini övenleri “sadık”, uyarı yapanları “tehlikeli”, emektarları ise “lüzumsuz” görüyor.

Oysa bilmez ki:
Bir kurumu ayakta tutan alkış değil, emektir.
Gösteriş değil, iş üreten insanlardır.

Sessiz çalışanlar görünmez mi oldu?

Hayır.
Onları görmeyen gözlerde sorun var.

Emektar insan reklam yapmaz.
“Ben yaptım” diye bağırmaz.
Makamın etrafında dönmez.
Onlar, işini doğru yapmanın huzuruyla yaşar.
Bu yüzden sessizdir.
Bu yüzden ihmal edilir.
Ama unutulur sananlar yanılır.

Çünkü tarih,
parlak cümleleri değil, alın terini yazar.

Yeni çevre sendromu: Makamın etrafını saran alkış grubu

Makama geleni önce kim sarar?
Gerçek çalışanlar mı?
Hayır.
Menfaat peşindeki “yeni çevre”.

Bu çevre, emektarları rakip gösterir.
“Onları uzaklaştır, biz senin yanındayız” der.
Böyle böyle, yıllarca emek veren onurlu insanlar dışlanır, unutulur, hor görülür.

Kıskançlık ve korku…

Bazı yöneticiler, kendisinden daha bilgili, daha sevilen, daha deneyimli insanları görmek istemez.
Onlardan rahatsız olur.
O yüzden yok sayar, görmezden gelir, susturmaya çalışır.

Ama unuturlar:
Karanlık, ışığı yok sayınca yok olmaz.
Sadece kendi karanlığını büyütür.

Bu şehirde, bu ülkede emektar unutulursa adalet de kaybolur

Emeği yok sayan yönetici aslında kendi geleceğini kendi eliyle yakar.
Çünkü toplumun vicdanı susmaz.
Sessiz kalır, izler, not alır…
Günü gelince konuşur.

Ben Hüseyin Yetiş olarak şunu açık söylüyorum:

Bir şehri kalkındıran makamlar değil, insan kıymetidir.
Emektarı görmeyen hiçbir yönetici uzun süre ayakta kalamaz.

Son söz:

Makama oturmak kolaydır.
Ahlakla yönetmek zordur.
Emektarı yok saymak cesaret değil, eksikliktir.
Görmezden gelmek güç değil, karakter zayıflığıdır.

Bir makamın gerçek büyüklüğü,
gücü kimden sakladığıyla değil,
emeğe nasıl sahip çıktığıyla ölçülür.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları