ADANA’DAN GAZZE’YE DAYANIŞMA ÇAĞRISI
ADANA’DAN GAZZE’YE DAYANIŞMA ÇAĞRISI

HÜSEYİN YETİŞ
yetis.huseyin@gmail.com - 0 (545) 3649543Gazze, bir harita noktası değil, vicdanımızın aynasıdır. Her gün yıkılan evlerin, can veren çocukların görüntüleri yüreğimizi sızlatıyor.
Ama asıl mesele şu: Biz Adana’dan, Türkiye’den bu acıya nasıl kayıtsız kalabiliriz?
Bu topraklar, mazlumun yanında olmayı tarih boyunca şeref saymıştır. Bugün de aynı sorumluluğu taşımak zorundayız.
1. Sessiz kalma, ses ol!
Adanalı olmak, yüreğiyle konuşmaktır. Gazze konusunda susmak, zulme ortak olmaktır. Sosyal medyada, okulda, camide, kahvede... Nerede olursak olalım, mazlumun sesi olmalıyız.
“Benim sesim neyi değiştirir ki?” deme! Bir çocuğun hayatı, bazen bir insanın sesiyle değişir.
2. Yardımlaşma Adana’nın ruhunda var
Adana, zor günlerde el uzatmayı bilir. Kızılay, İHH, Sadakataşı ve benzeri kuruluşlara yapılacak en küçük yardım bile orada bir sofrayı kurabilir, bir yarayı sarabilir.
Adana’daki belediyeler, odalar ve sivil toplum kuruluşları da bu konuda ortak bir “Gazze Dayanışma Platformu” kurmalı. Bu, hem şehir olarak duruşumuzu gösterir hem de yardımı kurumsallaştırır.
3. Yerel basının gücü
Gazeteciler olarak bizlere de büyük görev düşüyor. Her haber, her köşe yazısı, her röportaj; Gazze gerçeğini unutturmamanın bir yolu olmalı.
Basın, yalnızca haber yapan değil, vicdanı diri tutan bir güçtür. Yetiş Haberci olarak biz bu sorumluluğu taşımaya devam edeceğiz.
4. Gençlere Gazze bilinci
Adanalı gençler; spor salonlarında, okullarda, camilerde bu konuyu konuşmalı.
Karate salonunda ter döken bir genç, Gazze’deki akranının yaşadıklarını bilirse, daha bilinçli bir nesil yetişir. Eğitim, sadece ders değil; vicdan terbiyesi demektir.
5. Dua ile eylem bir arada
Evet, dua edelim. Ama duamızın içinde eylem olsun.
Bir gıda kolisi, bir kan bağışı, bir yazı, bir paylaşım… Hepsi birer dua gibidir.
Gazze için edilen dualar, Adana’dan Filistin’e uzanan bir kardeşlik köprüsüdür.
Bugün Gazze’de yıkılan bir evin yerine, Adana’da kurulan bir kardeşlik bağı dikilebilir.
Yeter ki unutmayalım: Mazlumun dini, ırkı, dili olmaz; ama onu savunanın yüreği olmalı.
Adana’dan Gazze’ye sesleniyoruz:
Yalnız değilsiniz. Biz buradayız.