YEREL BASINA DARBEYİ KİM VURDU ?
YEREL BASIN VE TASARRUF GENELGESİ BAHANESİ İLE YOK EDİLMEYE DEVAM EDİYOR

HÜSEYİN YETİŞ
yetis.huseyin@gmail.com - 0 (545) 3649543Yerel basın bu ülkenin vicdanıdır, halkın gözüdür, sesidir.
Ama bugün bu sesi susturmak için el birliğiyle çalışan bir düzen var.
Ve ne acıdır ki bu düzenin içinde, bir zamanlar yanımızda oturup haber kovalayan, bugün kurumlarda basın danışmanı unvanıyla görev yapan kendi arkadaşlarımız da var!
Evet, önce bizleri onlar ayrıştırdı.
Kiminle konuşulacağını, kimin görmezden gelineceğini onlar belirledi.
Yerel basını yok sayan, üç beş kişinin eline bakan bu anlayış; basını değil, basın ahlakını öldürdü.
Sonra ne oldu?
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla çıkan tasarruf genelgesi, zaten ayakta zor duran yerel gazetelerin oksijenini tamamen kesti.
Abonelikler iptal edildi, ilan desteği bıçak gibi kesildi.
Kime tasarruf? Halkın sesinden mi?
Bu ülkenin her köşesinde yıllardır mücadele eden yerel gazetecilerden mi?
Daha bitmedi…
Dolar her yükseldiğinde sanki millî gururumuzmuş gibi sunuldu, ama matbaa, kâğıt, dağıtım, baskı, mürekkep fiyatlarına her gün zam geldi.
Gazeteci değil artık mucit olmak gerekiyor, çünkü her gün yeni bir çözüm bulmazsan gazeten kapanıyor!
Vergimizi ödeyemiyoruz.
Bağ-Kur primimizi yatıramıyoruz.
Muhasebeciye, matbaaya, sayfa çizim ücretine yetişemiyoruz.
Bir yanda alın teriyle yaşayan basın emekçileri, diğer yanda utanmazca her gün mail atıp bedava reklam isteyen basın danışmanları...
Pes doğrusu!
Birileri “yerel basın güçlenmeli” diyor, ama aynı zamanda yerel basını bitirmek için elinden geleni yapıyor.
Bugün bu sektörde direnen herkes, sadece haber yapmıyor; onur mücadelesi veriyor.
Bizim tek silahımız kalemimizdir.
Ama artık o kalem bile matbaa fiyatlarına yenik düşüyor!
Buradan açıkça söylüyorum:
Yerel basını yok sayan her kurum, aslında kendi sesini yok sayıyor.
Basın danışmanlığını “arkadaşını ezme makamı” sanan herkes, bir gün o masadan kalktığında yüzüne bakacak kimse bulamayacak.
Biz bu ülkenin vicdanıyız.
Bizi susturamayacaksınız.
Çünkü sustuğumuz gün, bu şehir karanlığa gömülür.
Hüseyin YETİŞ
Gazeteci – Yerel Basın Emekçisi