Arka Kapılarda Kartlar Yeniden Karılıyor
cem pakoğlu

CEM PAKOĞLU
yetis.huseyin@gmail.com - 05453649543
Siyasetin tozu dumana karıştığı, sahnenin her gün yeniden kurulduğu bir dönemden geçiyoruz. Arka kapılarda kartlar yeniden karılırken seçmenin psikolojisi de eskisi gibi değil artık. Bir zamanlar futbol takımı tutar gibi parti tutan, “aileden böyle görmüşüz” diyerek oy veren seçmen tipi giderek zayıflıyor. Türkiye’nin geniş coğrafyasında seçmen, artık cebindeki kağıda değil, karşısındaki liderin gözünün içine bakıyor.
Bugün seçmen vaatleri tartıyor, liderleri süzüyor. Sözlerin ne kadarının tutulduğuna, liderin ne kadar dik durduğuna, geri adım atmadan memleket için neyi göze alabildiğine bakıyor. Bir liderin koşulsuz duruşuna inandığı anda, oyunun yönü de istikameti de belli oluyor. Çünkü Türkiye’de karar anında söz konusu vatan ve millet olunca, seçmenin en kritik kısmı devreye giriyor.
Bu ülkenin her döneminde güçlü bir ulusalcı–milliyetçi damar vardı; bugün de var. Sessiz, sakin ama etkili bir kitle bu. İnce eleyip sık dokuyan, duygularıyla değil sağduyusuyla hareket eden bir topluluk… Sandığın kaderine en çok etki eden de bu grup. Siyasi rüzgârlara değil, memleketin gerçeklerine bakarlar. Gerektiğinde tokadını da atarlar, desteğini de verirler; ama hep devletin ayakta kalmasını önceleyerek.
Elbette diğerleri de var… Kendini geliştirmemiş, hâlâ yüzyıllar öncesinin hayallerine kapılıp “İngiliz, Fransız, Ermeni çocukluğunun özlemiyle” konuşan bir kesim… Sokak röportajlarında gördüğümüz, tarihle değil kulaktan dolma cümlelerle siyaset yapanlar… Onlar da bu ülkenin evladı, oyları da kıymetli ama maalesef memleketin yükünü omuzlayan kesimle aynı yerden bakmıyorlar.
Bir de babadan kalan parti kimliğini bir aile mirası gibi taşıyanlar var. Hayatında bir kez program okumamış, bir kez lider konuşmasını sorgulamamış, ama “bizimkiler” diye her koşulda oy verenler… Onlar da toplumun bir gerçeği; fakat siyasetin ağırlığını artık tek başlarına taşıyacak güçte değiller.
Biz ise merakla bakıyoruz yarınlara… Bu ülkenin gerçek yurtseverleri, milliyetçileri, ulusalcıları, sağda solda, ötede beride değil; bir arada, iri ve diri durabilecek mi?
Türkiye’nin kaderi, biraz da bu sorunun cevabında saklı.
Birlik olurlarsa dengeleri değiştirirler; bölünürlerse var olan düzeni değiştirmenin hayali bile uzak kalır.
Kısacası kartlar yeniden karılıyor.
Mesele, kimin eline ne geçtiği değil; memleket için o kartları nasıl oynadığıdır.