HERKES GÖREVİNİ YAPACAK

 

Gazeteciliğe ilk başladığım yıllar, bir toplantıda emekli bir polisle karşılaştım Hangi gazetede çalışıyorsun dedi Gazetemin adını söyleyince Sizin gazetenin sahibini tanırım İnanmış mücadeleci bir insandı deyip, onunla yaşadığı bir anısını anlattı 1998 öncesi RefahYol hükümeti zamanı Bir eylem düzenlenmişti Zannedersem Filistin ile ilgili Kadın, erkek, ihtiyar, çocuk binlerce kişi Yeni Camii'nin önünde toplanmıştı Patronun da hanımıyla gelmişti İzinsiz yürüyüş yapmaya kalktılar İzin vermedik Bir arbede çıktı Patronun önde, onlara yürüyüşe devam ederlerse, müdahale edeceğimizi ve göz altı yapacağımızı söyledim

Oda baba HERKES GÖREVİNİ YAPACAK Benim görevim eylemi başlatmak, farkındalık oluşturmak, Senin görevin asayişi sağlamak, bizi tutuklamak Dışardakilerin görevi de bizi kurtarmak demişti diye anlattı Heyecanla dinledim Gelip patrona anlattığım da, evet ne gündü kolumda eşim, müdahale sert ama bizde inanmışlık, bağırıyorum gözaltına alınırken HERKES GÖREVİNİ YAPACAK

Sonra ne oldu dedim Gözaltına alındık Avukatlar partiler ve seçilmişler, devreye girdi, bizi çıkarttı dedi Peki nasıl güvendiniz dedim Sonuçta sen, sokaktaki binlerce kişiden birisin Masadakiler bir avuç Sizle mi uğraşacaklar, göz ardı edebilir, ayrım yapabilir veya sallayıp uğraşmayabilirdi dedim O da o zaman bir daha asla GÖREVİNİ YAPACAK ADAM BULAMAZLARDI VE SİYASETTE DE, HAYATTA DA ADAM YERİNE KONULMAZLARDI dedi Geçmiş gün bu minvalde bir anı kaldı işte aklımda

Sonrasında Herkes gibi görevimi yapmaya odaklandım Pandemi'de, Deprem'de, Genel Seçim'de, Yerel seçim'de görevimi yaparak sahalara koştum Fırsatçıya da dikkat çektim, fahiş kiralara da, ekonomiye de, dikkat çektim yapılan yanlış uygulamalara da, bir yönetmelik değişikliğiyle, yüzbinlerce basın mensubunun mağdur edildiğine de dikkat çektik, milyonlarca emeklinin, Eyt'linin müjde beklediğine de, yapılan teamüllerin eksik kaldığına da dikkat çektik, aday seçimlerdeki yanlışlara da, meclis üyelerinin önemine de dikkat çektik, yapılan siyasi hatalara da, yanlış ekiplere de dikkat çektik, sahada yanlış yapılan seçim çalışmalarına da,

Neler yazmadık ki Ankara müdahalesinin Adana'yı şirazeden çıkardığını mı, Sahaya gerekli önem verilmesini mi, Meclis üyelerinin önemini mi , oy geçirgenliginin çok yaşanacağını mı kazananın değil kaybedenin olacağını mı (ülkenin nerdeyse 3 te biri sandığa gitmedi) Kimi zaman Kral Çıplak bile dedik

Yani dip dalgayı da gördük, Tsunamiyi de Hepsini bildik Nal'ada vurduk Mıh'ada Hangi ilçede kaç bin oyla seçim alınacağını bile tahmin ettik Çünkü sahadaydık Görevimizi layıkıyla yaptık Her partiye koşup, her siyasiye ulaştık Bireysel olarak gönlümüzdeki aslana, mesleki olarak tüm siyasilere, vicdanı olarak bütün Adana'ya görevimizi tamamladık Bozulanlar oldu, kızanlar oldu, zoruna gidenler oldu, hoşuna gidenler oldu

Simdi birileri her zaman ki gibi bizleri de ayrıştırmaya, ezmeye kalkacak, ötekileştirecek, mesleğimizi hakkıyla, en iyi yapanlardan birisi olsak da, birileri bizi yaftalayacak, şu saftasın diye, üzerimize gelecek, bitirmeye çalışacak Çünkü görevleri bu

Ama birileri de tutacak, sahip çıkacak, dün bizim arayıp sorduklarımız da, bugün bizi arayıp soracak, kollayacak bir yerlere koyacak, yanımızda olacak, destek çıkacak, telefonu kaldırıp bir yerlere yollayacak

Yani HERKES GÖREVİNİ YAPACAK, BİZ YAPTIK SIRA SİZDE