Tavşan kaç tazı tut
PROF. DR. CELİL ABUZER
yetis.huseyin@gmail.com - 0 (545) 364-9543Stratejik ve jeo-politik açıdan zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Orta Doğu'nun, Asya ile Avrupa'nın kavşak noktasındayız.
Yirmi dört milyon metre kareye hükmetmiş bir Medeniyetin bakiyesiyiz... Bu topraklarda sulh ve selametin bekçiliğini yapmışız Millet olarak... Ama bir gün tespihin imamesi kopmuş ve tespih taneleri çil yavrusu gibi dağılmış, saçılmış etrafa...
İşte hal-i pür melalimiz bu yüzden.. Bir türlü dikiş tutturamamışız.. Ta ki bu güne değin...
Gözlerimizin önünde İslam kaleleri bir bir düşürülüyor bugün... Medeniyet hafızamız yok ediliyor. Hamleler boğazımıza basmak üzere "Son Kale"ye doğru ilerliyor. Düşmanı tamam anladık da, asıl bizden gözüken içimizdeki hainler bizi kahrediyor.
Oyunlar, oyunlar.. Oyun içinde oyunlar. Tıpkı matruşka gibi...
Batılı Şer Akılda oyun bitmiyor. Şeytana rahmet okutuyor. İşin kötüsü her döneme uygun kullanışlı maşalar, piyonlar bulabiliyorlar.
Bütüncül bakmak, fotoğrafın bütününü görebilmek, piyonlara değil oyun kurucuya odaklanmak, kuklalardan ziyade kuklacıyı fark edebilmek... Rakibin en az üç hamle sonrasını ön görüp karşı hamle yapabilmek.. İşte maharet bu... Yoksa karavana atarsın. Kuş taşa değerse avlarsın.
Kötü ruhlu avcı; tuzağını kurar, avına kontrollü bir alan bırakır ve orada onun can havliyle oradan oraya koşuşturmasından sinsice zevk alır. Zavallı avın mücadelesi boşunadır. Avcının iştahını artırmaktan başka bir işe yaramaz çabaları.. Her yer avcının kontrolündedir çünkü..
Bir arena düşünün.. Sahipleri tarafından birbirini vahşice öldürmeye güdülenmiş Gladyatörlerin olduğu bir arena... Gladyatörlerin kazananı olmaz. Onlar sıralarını bekleyen kurbanlıklardır. Bir güçlü Gladyatörden daha güçlüsü mutlaka çıkar. Kazanan sadece Sahiplerdir.. Arenanın tribünlerinde iştahla, menhus zevkle içine masum kanların karıştığı kadehini yudumlayan geniş mideli yaratıklar.
Günümüzün en önemli silahlarından biri algı yönetimi.. Bu yöntemle bir toplum yürüyen ölüler haline dönüştürülebilir. Zihinlere kafesler geçirilir, uyutulur.. Mankurtlaştırılır adeta.. Celladına aşık mahkumlar haline getirilir de seve seve ölüme gider o toplum.
Oyun kurucuların görmesini istediği şeyi görür, izin verileni işitir, konuşur.. Hakikati ondan ibaret sanır zavallı.
Son iki yüzyıldır oyunun kontrolünü kaybetmişiz. Birileri hep oyun kurmuş biz peşinden koşmuşuz. Tozu dumanı yutmuşuz hep.. Tavşan kaç tazı tut demişler. Av olmaktan bir türlü kurtaramamışız yakamızı... Tuzaklarla dolu oyun alanında güya bize sağlanan özgürlük! safsatasında birbirimizi yemiş, enerjimizi tüketmişiz. Oyun kurucunun iştahını artırmışız hep...
Ancak, artık Millet uyanmış ve bu kısır döngünün farkına varmıştır. İstiklal-İstikbal mücadelesi yeni başlamıştır. "Solduklarında sulayın dal budak saldıklarında budayın" stratejisini bu Millet yutmuyor artık. Bir şeylerin döndüğünün, ters gittiğinin farkında Millet...
Toplumları değiştiren-dönüştüren Karizmatik Liderler olmuştur hep... Türkiye REİS'in, Recep Tayyip ERDOĞAN'ın Liderliğindeki Ak Parti ile hızlı bir ivme kazanmış ve kurulan tuzak taşları, yerinden oynamıştır.
Oyun kurucu Şer Akıl panikte şimdi.. Kurmuş olduğu tuzakla yıllarca uyuttuğu Millet uyanmış, ayağa kalkmıştır. Yeniden kısır döngüye çekmek için bütün hünerlerini deniyorlar. Adeta her gün yeni bir hamle ile geliyorlar.
Oyunu, oyuncuyu, kuklacıyı göreceğiz..Uyanık olacağız, bizi yeniden çekmeye çalıştıkları çukura düşmeyeceğiz. Yıllarca bizi düşürdükleri "Tavşan kaç tazı tut" oyununu bozacağız.
REİS'in Liderliğinde Tek Devlet, Tek Bayrak, Tek Millet, Tek Vatan Tek Yumruk olup Şer Aklın menhus yüzüne Osmanlı tokadını aşkedeceğiz inşallah.
Milli Ruhla, Çanakkale ruhuyla,
DURMAKYOK YOLA DEVAM...