ORTADOĞU FAY HATLARI

Ekonomi Hukuku-Bilim Uzmanı Mali Müşavir Murat Onaran

Yaşam Yayın: 21 Eylül 2025 - Pazar - Güncelleme: 21.09.2025 17:08:00
Editör - HÜSEYİN YETİŞ
Okuma Süresi: 9 dk.
96 okunma
Google News

Ekonomi Hukuku-Bilim Uzmanı Mali Müşavir Murat Onaran,  Ortadoğu'nun , dünya tarihinin en karmaşık ve hassas jeopolitik bölgelerinden birisi olduğunu öne sürdü. Konuyla ilgili, görüşlerde bulunan Onaran, açıklmamasında şu görüşlere yer verdi.  Burada yaşanan çatışmalar sadece bölgesel değil, küresel güç dengelerini de doğrudan etkiler. Bu bağlamda Gazze Şeridi, İsrail-Filistin meselesinin en kritik noktalarından biri olarak öne çıkmaktadır. İsrail’in Gazze’ye yönelik işgal, abluka ve askeri operasyonları uluslararası toplumda derin yankılar uyandırır. Aynı zamanda, Gazze’deki direnişin en önemli aktörlerinden olan Kassam Tugayları, hem askeri hem de politik açıdan sürecin şekillenmesinde etkili bir güç olmuştur.

Bu makalede, İsrail'in Gazze işgalinin perde arkası, Kassam Tugaylarının bu işgal karşısındaki stratejisi ve Filistin halkı için ne ifade ettiği ele alınacaktır. Ayrıca, çatışmanın çözümüne yönelik felsefi perspektifler sunulacaktır.

Gazze'nin Stratejik Önemi: Gazze Şeridi, Akdeniz kıyısında yaklaşık 365 km²'lik küçük fakat stratejik bir bölgedir. 1948 Arap-İsrail Savaşı'ndan sonra Mısır yönetimine geçen Gazze, 1967 Altı Gün Savaşı'nda İsrail tarafından işgal edildi. 1993 Oslo Anlaşmaları ile Filistin Yönetimi'ne bazı yetkiler devredilse de İsrail'in askeri varlığı ve kontrolü devam etti.

2006 yılında Hamas'ın seçimleri kazanması ve 2007'de Gazze'deki kontrolü tamamen ele geçirmesi, İsrail ile Hamas arasındaki gerilimi tırmandırdı. İsrail, Hamas'ı "terör örgütü" ilan ederek Gazze'ye kapsamlı bir abluka uygulamaya başladı. Bu abluka, hem ekonomik hem de insani açıdan Gazze'de büyük yıkımlara yol açtı. Coğrafi sınırları ve siyasi hareketliliği nedeniyle Gazze adeta dünyadan koptu, sivil halkın yaşam koşulları zorlaştı ve gerilim sürekli hale geldi.

Direnişin Sembolü: Kassam Tugayları, Hamas'ın askeri kanadı olarak 1991 yılında kuruldu. Kuruluş amacı, Filistin topraklarındaki İsrail işgaline karşı silahlı direnişi organize etmektir. Tugaylar, roket atışları, tünel kazma operasyonları ve İsrail askerlerine yönelik saldırılar düzenler. Son yıllarda teknolojik açıdan gelişme kaydederek daha menzilli ve isabetli roketler üretme kapasitesine ulaştılar. Bu durum, İsrail'in güvenlik önlemlerini artırmasına ve Gazze'ye yönelik ağır askeri operasyonlar gerçekleştirmesine neden oldu. Filistinli halk arasında ise Kassam Tugayları, direnişin ve savunmanın bir simgesi olarak kabul görmektedir.

 

Türkiye'nin Bölgedeki Rolü: Türkiye, son yıllarda Ortadoğu politikasında daha aktif bir çizgi izlemektedir. Gazze meselesinde Filistin halkının yanında yer almakta ve İsrail'in uygulamalarını sert bir dille eleştirmektedir. Türkiye, diplomatik kanalları etkin kullanarak uluslararası platformlarda Filistin davasını desteklemekte; BM ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi organizasyonlarda aktif rol oynamaktadır.

Ekonomik Yaptırımlar: 9 Nisan 2024'te demir, çimento, alüminyum, gübre gibi 54 ürün grubunda İsrail'e ihracatı durduran Türkiye, 2-3 Mayıs 2024 tarihlerinde tüm ithalat ve ihracat işlemlerini durdurarak kapsamlı bir ticari ambargo ilan etmiştir. Gerekçe olarak, İsrail'in uluslararası hukuka aykırı davranışları ve Gazze'deki insani trajedinin derinleşmesi gösterilmiştir.

Diplomatik ve Hukuki Girişimler: Türkiye Dışişleri Bakanı, İsrail'in Gazze politikalarını "soykırım ve yayılmacı" olarak tanımlayarak tüm Müslüman devletlerin birlikte tavır almasını istedi. Ayrıca, Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'nda (ICJ) Güney Afrika'nın İsrail aleyhine açtığı soykırım davasına müdahil olma kararı aldı.

İç ve Halk Desteği: Türkiye içinde İsrailli istihbarat faaliyetlerine yönelik operasyonlar düzenlendi ve Mossad bağlantılı olduğu iddiasıyla çok sayıda kişi gözaltına alındı. İstanbul başta olmak üzere ülke genelinde geniş katılımlı Filistin yanlısı protestolar yapıldı. Ekim 2023'te düzenlenen bir yürüyüşte yaklaşık 1,5 milyon kişi "Filistin'e destek" için toplandı ve Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’da bu protestoya katılarak bir konuşma yaptı.

Türkiye, iki devletli çözüm esasına dayalı bir barış senaryosu için diplomatik çalışmalar yürütmektedir.

Türkiye İçin Ek Uygulanabilir Önlemler: Makalede sıraladığınız ek önlemler, Türkiye'nin politik duruşunu güçlendirebilecek uygulanabilir adımlardır:

Resmi ticaret listesi ve denetim: İsrail'le olan ticarette gri alan bırakmayan bir mevzuat oluşturmak.

Finansal uyum merkezi: Bankalar için yüksek riskli işlemlere dair rehberlik sağlamak ve gerçek zamanlı uyarı sistemleri kurmak.

Deniz operasyonlarına katkı: Deniz taşımacılığı ve lojistik hatları için destek mekanizmaları oluşturmak.

İnsani diplomasi odağı: Refah ve deniz koridorunda Türk sivil toplum kuruluşları ve kamu koordinasyonunu derinleştirmek.

Hukuki takip bürosu: ICJ ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'ndeki (ICC) davalara yönelik kanıt ve uzman havuzu oluşturmak.

Bölgesel ve Küresel Aktörlerin Tutumları: 8 Ağustos 2025'te İsrail Güvenlik Kabinesi'nin Gazze Şehri'ni işgal planını onaylamasıyla birlikte uluslararası toplumda çeşitli tepkiler ortaya çıktı. Plan kapsamında, yaklaşık 1 milyon Filistinlinin güneye kaydırılması ve Gazze Şehri'nin kuşatılması öngörüldü. "Gideon'un Savaş Arabaları II" adı verilen operasyonla yedek asker çağrısı yapıldı.

Uluslararası Tepkiler: Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, kararın insani felaketi derinleştireceğini vurgulayarak uluslararası hukuka uyulması çağrısında bulundu. Almanya, askeri teçhizat ihracatını durdurma kararı aldı. İngiltere, Belçika, İspanya ve Hollanda gibi Avrupalı ülkeler kararı sert biçimde kınadılar. AB ve 22 ülke, İsrail'in yerleşim planlarına benzer tepkiler verdi.

Bölgesel Tepkiler: Hamas, planın başarısız olacağını iddia ederken, Suudi Arabistan güçlü bir dille kararı "soykırım" olarak nitelendirerek insani yardım çağrısı yaptı.

İsrail İçindeki Tartışmalar: İsrail içinden askeri yetkililer ve muhalefet liderleri, operasyonun riskli ve "hedefsiz bir işgal" olacağı yönünde uyarılarda bulundu.

İsrail'in Gizli Stratejik Hedefleri: İsrail hükümetinin resmi söylemi, işgalin "güvenlik ve terörle mücadele" amaçlı olduğunu savunur. Ancak bu söylemin ötesinde, yayılmacı politikalar ve "Arz-ı Mev'ud" tartışmaları gibi derin stratejik hedefler de öne çıkmaktadır.

Toprak Kontrolü ve Demografik Değişim: Gazze'deki sivillerin güneye doğru sürülmesi, İsrail'in fiili işgal sınırını genişletme hedefi olarak yorumlanmaktadır. Bu, Batı Şeria'daki yerleşim politikalarıyla paralellik arz eder.

 

Dini-Mesiyanik Yorumlar: Sağcı ve dindar Siyonist partiler, Gazze'nin tamamen kontrol altına alınmasını Tevrat'taki vadedilmiş toprakların inşası sürecinin bir parçası olarak görmektedir.

Jeopolitik Konumlanma: Gazze'nin kontrolü, İsrail'e Akdeniz kıyısında stratejik bir derinlik sağlar ve bölgesel caydırıcılığını artırır.

Muhtemel Senaryolar: Kassam Tugayları, İsrail'in üstün askeri gücüne karşı asimetrik bir mücadele yürütmektedir. Yeraltı tünel ağları, roketler ve gerilla taktikleri en önemli silahlarıdır. Filistin halkı için direnişin sembolü ve moral kaynağı olarak görülmektedir.

İsrail Açısından Zorluklar: Gazze'nin yoğun nüfus yapısı ve dar sokakları, İsrail ordusunun manevra kabiliyetini kısıtlar. Kassam Tugayları, yıpratma stratejisiyle İsrail'i uzun süreli bir savaşa sürükleyebilir. Artan sivil kayıplar uluslararası baskıyı ve diplomatik kayma riskini artırır.

Kassam Tugayları Açısından Zorluklar: Kaynak kısıtlılığı, uzun süreli bir savaşı zorlaştırır. İsrail'in istihbarat üstünlüğü ve teknolojik izleme yetenekleri Kassam'ın operasyonlarını zedeleyebilir. İsrail'in işgali uzadıkça, uluslararası alanda yalnızlaşması ve askeri çözümün sürdürülebilir bir barış getirmemesi muhtemeldir.

Felsefi Çözüm Önerileri: Gazze'deki çatışmanın kalıcı barışa dönüşebilmesi için askeri ve siyasi çözümlerin yanı sıra derin bir etik ve felsefi dönüşüm gerekmektedir.

Adalet ve Hakikat: Çözümün merkezine adaleti koymak ve askeri üstünlük yerine adil düzenlemeler aramalıyız. Uluslararası toplum, sivillere karşı işlenen tüm eylemleri kayıt altına alarak adaletin tecelli etmesini sağlamalıdır.

İnsan Onuru ve Evrensel Etik: Her insanın bir "araç" değil, "amaç" olduğu kabul edilmeli, sivillerin güvenliği askeri hesapların üzerinde tutulmalıdır.

Şiddetsizlik ve Diyalog: Direnişin tek biçimi şiddet olmak zorunda değildir. Sivil itaatsizlik ve küresel vicdan hareketleri yeni bir baskı aracı olabilir.

Güç ve Hegemonya Eleştirisi: İşgalin sadece askeri değil, aynı zamanda medya ve hukuk yoluyla yürütülen bir iktidar ilişkisi olduğu kavranmalıdır.

Varoluşsal Perspektif: Gazze meselesi, insanlığın ortak varoluş sorunu ve vicdan testidir. Her birey ve toplum kendi ahlaki özgürlüğüyle yüzleşmek zorunda

NOT.YAZARIN İSTEĞİ DOĞRULTUSUNDA ALINTI

 

https://www.yuzyilgazetesi.com.tr/yazar/dr-murat-onaran/ortadogu-fay-hatlari

Ek Fotoğraflar
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.