Fatih Erbakan: Mısır ile ilişkilerin düzeltilmesi önemli
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Erbakan, Mısır ile ilişkilerin düzeltilmesi konusunda Hükümeti desteklediklerini ifade ederek, "Dış politikada günübirlik politik yaklaşımlar yerine, ülkemizin uzun vadeli gerçeklerini ve buna bağlı olarak gelişmeleri iyice süzgeçten geçirerek çıkarlarımızın öncelenmesi en akıllıca hareket olacaktır." dedi.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan partisinin Balgat'taki genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
'D-8 üyesi Mısır ile ilişkiler düzeltmek Doğu Akdeniz'de elimizi güçlendirir'
Mısır'la normalleşmenin önemli olduğunu ifade eden Erbakan, “Mısır ile olan tarihi birlikteliğimiz ve Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi yalnızlaştırmaya yönelik Yunanistan’ın planları ve adımlarını da göz önüne alarak Mısır ile karşılıklı ilişkilerin geliştirilmesi son derece büyük önem arz etmektedir. Refahyol Hükümeti Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamızın D-8 çerçevesinde Hüsnü Mübarek ile anlaşma imzalamasını, Mısır’ın D-8 üyesi bir ülke olduğunu da göz önünde bulundurmak gereklidir. Bazen iç politik kaygılarla dış politikada ani ve fevri adımlar atılmasının dış politikada orta ve uzun vadede büyük zararlar doğurabileceğini hesap etmek gerekir” ifadelerini kullandı.
Hükümetin ekonomi politikalarını eleştiren Erbakan, Hükümetin CHP'yi yıllardır eleştirdiği kıtlık ve ekmek kuyruklarının yerini bugün bayat ekmek, bedava istavrit, ucuz sebze meyve tanzim-satış kuyruklarının aldığını söyledi.
'Kişi başına düşen milli gelirde pek çok ülkenin gerisindeyiz'
Türkiye'nin 2020 yılı için açıklanan 8.599 dolarlık kişi başına milli geliriyle, Bulgaristan, Romanya, Nauru, Kazakistan, Uruguay, Polonya gibi onlarca ülkenin gerisinde kaldığını ifade eden Erbakan, (IMF) verilerine göre Türkiye, kişi başına milli geliriyle 192 ülke arasında 74'üncü sıraya düştüğünü belirtti.
İnsan Hakları Eylem Planı bir an önce hayata geçirilmeli
Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planı'na da değinen Erbakan şunları söyledi:
"Açıklanan planda dile getirilen adımların çoğu gerek Türkiye’nin 1949’da imzaladığı “Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Beyannamesi”, gerekse “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde sıralanan temel insan hakları, adalet, hak, hukuk ve özgürlükler, yargı bağımsızlığı vb. ilkeleri. Bunun da ötesinde, halen “yürürlükteki anayasa”da da bu eylem planı vaatlerinin büyük bölümü zaten yer alıyor. Herkesin bildiği, genel hukuk ve insan hakları kaideleri derlenip toparlanıp “büyük bir reform” havasıyla sunuluyor. Planın önümüzdeki iki yılda hayata geçirileceği kaydedildi. Neden gelecek 2 yıl? Daha önce pek çok kez yüzlerce maddelik torba yasaları meclisten, komisyonlardan bir haftada, 10 günde geçiren iktidar bu eylem planı maddelerini de bir torba yasayla meclise getirir, muhalefetin de desteğiyle kısa sürede hayata geçirebilirdi.
Zamanlama manidar
Bu eylem planının “zamanlaması manidar” olduğunu ifade eden Erbakan, "Açıklanan bu “İnsan Hakları Eylem Planı” ABD ve AB’den gelecek olası yaptırımları önlemeye veya geciktirmeye yönelik ‘günü kurtarma’ gayreti olarak değerlendirilebilir." değerlendirmesinde bulundu.
HDP’nin kapatılması: Parti kapatmalarını doğru bulmuyoruz
Bir gazetecinin HDP’nin kapatılmasına ilişkin sorusunu yanıtlayan Erbakan, “Biz Yeniden Refah olarak parti kapatılmasını doğru bulmuyoruz. Çünkü parti kapatmak hukuka, demokrasiye, insan haklarına aykırı bir durum. Partileri millet açar, millet kapatır. Bu parti kapatmalardan en çok sıkıntı çeken Milli Görüş Hareketi’dir. Dört tane partimiz kapatıldı. Suçun şahsiliği esastır. O kuruluş içerisinde suçu işleyen kim varsa onun cezalandırılması gerekir. Suç şahsidir. Bu nedenle HDP’nin kapatılmasını doğru bulmuyoruz. Bu kapatmalarla doğru bir sonuç alınması da mümkün değildir” şeklinde konuştu.