BAŞARI VE SEVGİ ABİDESİ TÜRKİYE KARATE FEDERASYONU BAŞKANI: SAYIN ERCÜMENT TAŞDEMİR

ABİM, HOCAM, BAŞKANIM.. ERCÜMENT TAŞDEMİR

KARATE Yayın: 15 Temmuz 2025 - Salı - Güncelleme: 15.07.2025 19:24:00
Editör - HÜSEYİN YETİŞ
Okuma Süresi: 8 dk.
70 okunma
Google News

ÇOK DEĞERLİ SİYAH KUŞAK AİLESİNE SEVGİ VE SAYGILARIMI SUNUYORUM

 

Cumhurbaşkanımız Sayın R.Tayip Erdoğan – TKF Başkanı Ercüment Taşdemir

 

 

Yakup MELETLİ – SİYAHKUŞAK

 

TKF Başkanı Ercüment Taşdemir’in yaşamı, Türk spor kültürünün dönüşümüne öncülük eden, karatenin sınırlarını disiplinin ötesinde bir yaşam felsefesine dönüştüren bu nadir örneklerden biridir.

Bazı hayatlar yalnızca bireysel başarıların ötesine geçerek, bir milletin ruhuna, bir kuşağın tahayyülüne sirayet eder. Ercüment Taşdemir’in yaşamı, Türk spor kültürünün dönüşümüne öncülük eden, karatenin sınırlarını disiplinin ötesinde bir yaşam felsefesine dönüştüren bu nadir örneklerden biridir. Ardahan’ın dinginliğiyle sertliğini bir arada barındıran Çıldır coğrafyasında başlayan bu hikâye, zamanla yalnızca sportif bir başarı çizgisi değil, aynı zamanda içsel uyanışın, kültürel köprünün ve etik liderliğin temsiline dönüşmüştür.

Doğunun Sessiz Bilgeliğinden Karatenin Kozmik Diline

 

Ercüment Taşdemir – Mustafa Ertekin – MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli

 

Ercüment Taşdemir’in karateyle kurduğu ilişki, yüzeysel bir spor pratiğinin çok ötesindedir. O, karateyi yalnızca bir mücadele biçimi olarak değil; insanın nefsiyle yüzleştiği, içsel dengeyi aradığı, adaletin özünü keşfettiği bir yaşam disiplini olarak kavramıştır. Onun yaklaşımı, karatenin ruhunu kuşatan Do felsefesinin modern bir yansımasıdır: Yolun kendisi hakikattir.

 

Dünya Karate Federasyonu (WKF) ve Avrupa Karate Federasyonu (EKF) nezdinde sahip olduğu A Kategorisi Hakemlik unvanları, yalnızca teknik yeterliliğin değil; aynı zamanda evrensel etik değerlere olan sadakatinin ve tarafsız yargı bilincinin bir yansımasıdır. O, hakemlik kurumunu bir “adalet terazisi” olarak görmüş, bu sorumluluğu taşımanın ahlaki yükünü onurla üstlenmiştir.

 

Sahip olduğu 6. Dan derecesi ve 3. Kademe Antrenörlük belgesi, yalnızca teknik seviyenin ifadesi değil; her kademede yaşanan bir nefs terbiyesi sürecinin simgesidir. Taşdemir, her “dan”ı bir durağa, her durağı bir öz disiplin ve insan terbiyesi aşamasına dönüştürmüş; öğrencilerine yalnızca teknik değil, aynı zamanda erdem, sabır, tevazu ve kararlılıkla yoğrulmuş bir karakter eğitimi sunmuştur.

 

Liderlik ve Kurumsal Hafızanın İnşası

 

"Onun ufku, hiçbir zaman yerel sınırlarla kayıtlı kalmamış; karateyi kültürel birleştirici ve diplomatik bir dil olarak görmüştür."

Taşdemir’in liderlik çizgisi, bireysel gelişimden kurumsal değişime, yerelden ulusala, oradan evrensele uzanan çok katmanlı bir seyir izler. İstanbul Karate İl Temsilciliği ile başlayan bu yolculuk, onun yerel potansiyeli kurumsal yapıya dönüştürme becerisini ortaya koymuştur. Ancak onun ufku, hiçbir zaman yerel sınırlarla kayıtlı kalmamış; karateyi kültürel birleştirici ve diplomatik bir dil olarak görmüştür.

Karadeniz ve Hazar Karate Federasyonu ile Dünya Shotokan Federasyonu gibi yapılar, onun sporun organizasyonel boyutuna dair vizyoner yaklaşımının kurumsal izdüşümüdür. Bu kurumlar, yalnızca sportif birlikteliklerin değil, aynı zamanda medeniyet kodlarının ve ortak kültürel aidiyetin ifadesi olarak doğmuştur.

Görev aldığı kurumlar arasında Balkan Karate Federasyonu Merkez Hakem Kurulu Eski Asbaşkanlığı, Türkiye Karate Federasyonu Merkez Hakem Kurulu Başkanlığı ve üyeliği, Türkiye Karate Federasyonu Genel Koordinatörlüğü gibi üst düzey mevkiler yer almaktadır. Bu görevlerde, sistem bilgisine sahip bir teknokrat olmanın ötesine geçmiş, sistemleri dönüştürmeyi ve daha adil, şeffaf, sürdürülebilir yapılar oluşturmayı temel hedef haline getirmiştir. O, spor bürokrasisinde bir idareci değil; bir ıslahatçı kimliğiyle öne çıkmıştır.

 

Akademik Derinlik, Kültürel Bilgelik

 

Taşdemir’in düşünsel zemini yalnızca sporla sınırlı kalmamış, sosyal bilimlerin çok-disiplinli yaklaşımıyla derinleşmiştir. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi mezuniyetinin ardından, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler yüksek lisans programını tamamlayarak, sporun sadece saha içi değil; uluslararası ilişkiler, kültürel diplomasi ve spor politikaları bağlamında da stratejik bir dil olduğunu göstermiştir.

 “Sporun sadece saha içi değil; uluslararası ilişkiler, kültürel diplomasi ve spor politikaları bağlamında da stratejik bir dil olduğunu göstermiştir.”

 

İngilizce ve Fransızca dillerindeki yeterliliği, onu farklı coğrafyalarla anlamlı ilişkiler kurabilen, küresel ölçekte temsil yeteneği olan bir spor insanı hâline getirmiştir. Taşdemir, bu donanımıyla bir spor adamından ziyade, kültürlerarası bir elçi, bir medeniyet temsilcisi olarak rol üstlenmiştir.

 

Toplumsal Sorumluluk ve Kamu Bilinci

 

Kamu hizmetleri, Ercüment Taşdemir’in toplumsal fayda odaklı yaklaşımının en görünür alanlarından biridir. Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nde Haberleşme Uzmanı olarak görev yaparken gösterdiği teknik donanım; Eyüpsultan Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü’nde ortaya koyduğu yönetsel hassasiyetle birleşmiştir. Bu görevlerde özellikle gençliğe yönelik politikaların sahaya uygulanmasında aktif ve çözüm odaklı bir figür olmuştur.

 

Karate Vakfı Başkanlığı ise onun sivil toplum alanındaki etkinliğini yansıtır. Bu vakıf aracılığıyla yalnızca sporcuların değil; aynı zamanda genç liderlerin, eğitmenlerin ve spor kültürünü taşıyacak nesillerin yetişmesine öncülük etmektedir. Vakıf, onun bireysel kazanımlarını kolektif faydaya dönüştürme iradesinin ve etik liderliğinin bir sembolü niteliğindedir.

Bir İnsan, Bir Aile Reisi, Bir Yol Gösterici (Sensei)

Başkan ve Çocuklarımız – “Sensei” – Yani yaşam yolunu önce yürüyen ve başkalarına yolu gösteren kişidir…

Tüm bu görev ve unvanların ötesinde, Ercüment Taşdemir’in hayatının merkezinde aile vardır. Evli, üç çocuk ve üç torun sahibi bir aile büyüğü olarak, hem bireysel hem de toplumsal değerlerin kuşaktan kuşağa aktarılmasında yaşayan bir köprü işlevi görmektedir. Onun için aile, yalnızca duygusal bir birliktelik değil; aynı zamanda sabrın, hikmetin, sevginin ve sorumluluğun aktarıldığı bir mekteptir.

“Sensei” – yani yaşam yolunu önce yürüyen ve başkalarına yolu gösteren kişi – unvanı, onun pedagojik ve ahlaki öğretisini tanımlar. Taşdemir, yalnızca teknik anlamda bir öğretmen değil; karakteriyle, duruşuyla, direnişiyle ve tevazusuyla bir yaşam rehberidir.

 

Direnişin ve Dirilişin Hikâyesi

 

2015 yılında yakalandığı amansız kanser hastalığı karşısında gösterdiği mücadele, onun sadece bir sporcu değil; aynı zamanda bir direniş ve yeniden doğuş simgesi olduğunu da gözler önüne sermiştir. Üç yıl süren bu zorlu süreçte, fiziki dayanıklılığını ruhsal sabırla birleştirerek hastalığı alt etmiş; yaşamın anlamına ve insan iradesinin sınır tanımaz gücüne dair güçlü bir örnek oluşturmuştur.

 

Karate Bir Spor Değil, Bir Yaşam Biçimidir

 

Ercüment Taşdemir’in hayatı, karatenin yalnızca bedensel bir disiplin değil; bir yaşam tarzı, bir ahlaki duruş, bir kültürel söylem ve bir felsefi arayış olduğunu kanıtlayan bütüncül bir örnektir. Her ter damlası bir içsel arınmaya, her darbe bir kişilik inşasına, her nefes bir anlam arayışına denk düşer.

 

Bugün Çıldır’ın dağlarında doğan o çocuk, yalnızca bir spor insanı değil; bir “sensei” olarak, hayat yolculuğuna eşlik eden binlerce insana ışık tutan bir yol gösterici olmuştur.

Sayın Başkanımız Ercüment Taşdemir’e sağlıklı, üretken ve hikmetle dolu uzun bir ömür diliyoruz. Onun mücadelesi, sadece karatenin değil; Türk sporunun ve insanlığın ortak vicdanının bir nişanesi olarak kalacaktır.

 

Ek Fotoğraflar
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.