Tozlanmış bir pırlanta: Adana'nın imajına yeni bir bakış

Vali Yavuz Selim Köşger’in ifadesiyle “tozlanmış bir pırlanta” gibi olan Adana’nın imajı, yeni bir algı dönüşümünün eşiğinde… 3 gün süren ve 12 oturumdan oluşan ‘Adana’nın İmajı: Doğru İletişim, Etik Habercilik ve Dezenformasyonla Mücadele’ seminerinde, kent imajını parlatacak dijital stratejiler, medya etiği ve kriz iletişimi gibi pek çok başlık ele alındı. Katılımcılar, Adana’nın yalnızca trend değil; belleği, ruhu ve sesi olan bir dijital hafızaya kavuşabileceğini vurguladı.

Adana, 18-20 Haziran 2025 tarihleri arasında, şehrin imajına yeniden şekil vermeyi amaçlayan kapsamlı bir seminere ev sahipliği yaptı. Çukurova Kalkınma Ajansı’nın (ÇKA) 2025 Teknik Destek Programı kapsamında desteklenen; Adana Valiliği İl Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü tarafından yürütülen ‘Adana’nın İmajı: Doğru İletişim, Etik Habercilik ve Dezenformasyonla Mücadele’ projesi, Adana Müze Kompleksi Konferans Salonu’nda 3 gün boyunca devam eden 12 ayrı oturumla hayata geçti.

Proje, Adana’nın ulusal ve uluslararası düzeydeki algısını güçlendirmeyi, doğru iletişim stratejileriyle kentin değerlerini öne çıkarmayı ve yerel basını dezenformasyonla mücadelede daha dirençli hale getirmeyi hedefliyordu.Bu doğrultuda Adana’da görev yapan özel sektör ve kamudaki basın mensupları alanında uzman akademisyenler ve iletişim profesyonelleriyle bir araya geldi. Eğitimlerde; kriz iletişimi, medya etiği, kent markalaşması, kamuoyunu bilgilendirmede güvenilir kaynak kullanımı ve dijital medya okuryazarlığı gibi başlıklar ele alındı.

“ADANA ALGILARIN KURBANI DEĞİL, DEĞERLERİN TAŞIYICISI OLMALI”

İlk günün dikkat çeken oturumunda Adana Valisi Yavuz Selim Köşger ile CNN Türk Özel Haberler Şefi Fulya Öztürk, Adana’nın imajını samimi bir dille tartıştı. “Adana’nın imajı tozlanmış bir pırlanta gibi” diyen Vali Köşger, bu projenin amacının da o tozu kaldırmak olduğunu ifade etti. Adanalı gazeteci Fulya Öztürk ise, “Dünyamız bir algılar dünyası ve o dünyanın kurbanı olmuş bir Adana var ortada” diyerek algı yönetiminin önemine işaret etti ve özellikle Portakal Çiçeği Karnavalı gibi uluslararası kültürel etkinliklerin bu algıyı olumlu yönde etkilediğini vurguladı.

AKADEMİK PERSPEKTİF: DİJİTAL HAFIZA, ETİK DİL, GÖRÜNÜR KİMLİK

Seminerin akademik ayağında, Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi akademisyenleri söz aldı. Fakülte Dekanı Prof. Dr. Muzaffer Sümbül, öğretim üyeleri Prof. Dr. Ayşe Aslı Sezgin Büyükalaca, Doç. Dr. Filiz Yıldız ve Doç. Dr. Yunus Emre Çekici, Adana’nın yaşanabilir bir kent olarak güvenli imajının güçlendirilmesi gerektiğini vurgularken sosyal medya üzerinde trend olabilecek hashtag’lerin planlanması gerektiğini ifade etti.

Akademisyenlerin önerileri arasında dikkat çeken başlıklar şunlardı:

‘Hashtag Hafızası’ adıyla dijital arşiv platformu kurulması, ‘Dijital Temsil ve Kent Medyası’ adlı yıllık eğitim programı başlatılması, “Adana’yı anlatmak sadece kebap ve şalgamı anlatmak değil; belleği, sesi ve ruhu dijital mecralarda görünür kılmaktır” anlayışıyla içeriklerin üretiminde yerel değerlere sadık kalınması, ayrıca ‘Adana Gerçekleri’ ya da ‘Doğruluk Hattı’ gibi platformlarla dezenformasyonun önlenmesi için merkezi ve hızlı bilgilendirme mekanizmaları önerildi.

KENTİN HAFIZASINI HİKÂYELERLE ANLATMAK

Adana’nın ekonomik ve kültürel potansiyelinin tanıtımı konusunda konuşan Çukurova Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Cihan Yavuz ise, içerik üretiminin önemine değindi. ‘Bir Erasmus Öğrencisinin Gözünden Adana’ gibi farklı bakış açılarıyla oluşturulacak içeriklerin, şehre dair samimi ve sürdürülebilir bir imaj yaratmada etkili olacağını belirten Prof. Yavuz, Adana’nın bir festivaller şehri, bir zanaatkâr belleği ve gastronomik merkez olarak daha görünür hale getirilmesini önerdi.

Prof. Dr. Mehmet Cihan Yavuz’un belediye destekli içerik üretici festivalleri, mevsimsel tematik içerikler ve üniversitelerde açılacak içerik tasarımı dersleri gibi önerileri de katılımcılardan büyük ilgi gördü.

DEZENFORMASYONLA MÜCADELEDE KURUMSAL TECRÜBE

Seminerin bir diğer önemli başlığını ise dezenformasyon oluşturdu. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi Uzmanı Dr. Ümmühan Yücel, 3 ayrı oturumda bilgi düzensizliği, dezenformasyon türleri ve bu türlerle başa çıkma yöntemlerini detaylarıyla anlattı. Uydurma, manipülasyon, bağlamdan koparma, çarpıtma gibi tekniklerin kamuoyunu nasıl yönlendirdiğini örneklerle anlatan Dr. Yücel, medya mensuplarının doğrulama teknikleri konusunda daha donanımlı hale gelmesi gerektiğini belirtti.

YERELDEN ULUSALA: MEDYANIN DÖNÜŞTÜRÜCÜ GÜCÜ

Refleks Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mehmet Uluğtürkan, yerel basının bölgesel kalkınmada oynadığı rolü vurgulayarak, “Yerel medyası güçlü olan şehirlerin ekonomileri de güçlü olur” ifadesini kullandı. TRT Haber Spikeri Nilgün Balkaç da, etkili medya dili üzerine konuşurken “Ankara’dan Adana’ya sadece ‘sulama kanallarında boğulma’ haberleriyle değil, insan hikâyeleriyle bağ kurmak istiyoruz” dedi.

Son oturumda ise TRT Haber Çukurova Müdürü Erden Karaoğlu ile Anadolu Ajansı Adana Bölge Müdürü İbrahim Erikan, kent medyasında işbirliği kültürünün önemini vurguladılar.