Mengüllü: “Aleviliğe sahip çıkın”

Kültür Yayın: 26 Ağustos 2021 - Perşembe - Güncelleme: 26.08.2021 01:40:34
Editör -
Okuma Süresi: 5 dk.
394 okunma
Google News

Alevilerin ‘Alisiz Alevilik’ söylemleriyle Şiileştirilmeye çalışıldığına, Hatay’dan ve Adana’dan bazı Alevilerin gezi adı altında İran’a götürülerek asimilasyona yönelik faaliyetler içine sokulduğuna ilişkin iddialara bir yenisi daha eklendi. Arap Alevi toplumunun sevilen isimlerinden Celal Mengüllü, çektiği video ile Alevilere seslenerek, “İran’da karşılaştığım kişiler, Hz. Ali’yi ve dinimizi inkar eden, Alevilikle alakası olmayan kişilerdir. Namazımız ve ibadetimiz için hurafe ve boş diyorlar. Aleviliğe sahip çıkın, biz bu insanlara satılmayacağız” dedi.

Celal Mengüllü, son yıllarda Alevi toplumu üzerinde İran bağlantılı Şiileştirme faaliyetleri olduğu yönündeki tartışmalara, İran gezisi sonrası çektiği videoyla katıldı. Şiilerin Aleviler hakkındaki görüşlerini yerinde tespit eden Mengüllü, sosyal medyada yayınladığı videoda Arap Alevilerinin Şiileştirme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını ileri sürdü. Şiilerin, Alevilerin inançlarını ve Hz. Ali’yi tanımadığını ileri süren Mengüllü, konuşmasının başında kendisini öncelikle dinine bağlı bir Alevi olarak tanımladı.

“BU ALEVİ’NİN BURADA NE İŞİ VAR?”

“Bu videoyu Hz. Ali’yi inkar eden ve inkar ettirenler için çekiyorum. Bu videoyu kimseye hakaret amaçlı çekmiyorum” diyen Mengüllü, videonun devamında; “Bu şahıslar biz Ehlibeyt yolundayız diyorlar ama Ehlibeyt ile alakaları yok. Kardeşlerim, bazı kişiler bizim dinde tahrifat yapıyorlar. Hz. Ali’yi inkar edip değersizleştiriyorlar. Bizim ziyaretlerin  bir hiç olduğunu söylüyorlar. Şimdi size (Hz. Ali inkarcıları ile ) başımdan geçenleri anlatacağım. Ben Kuran’ı kerimi sevdiğim için Kuran okumayı öğrenmek istedim. Ben ve eşim bir derneğin açmış olduğu kursa gittik. 2 hafta sonra bana ‘İran’a çok düşük bir ücretle gezmeye gitmek ister misin?’ Diye sordular. Bunun üzerine Tahran’a gittik. Oradan Kum’a gittik. Her molada, ne olduğunu bilmediğim namazlar kıldılar. Sonra Meşhedi de gezdik. Bizi karşılayan İranlı kişiler yüzleri asık bir şekilde, ‘Bu Alevinin burada ne işi var?’ dedi. Beni oraya götüren şahıs ise, ‘Bu şimdilik Alevi, ancak bizim gibi Şii olacak. Ondan dolayı getirdim dedi.’ Bu kelimelerden sonra bizi daha hoş karşıladılar.  Sonra bizi gezdirdiler. Kuran ve Rahman hakkı için yemin ediyorum ki İran’da karşılaştıklarım kişiler, Hz. Ali’yi ve dinimizi inkar eden, Alevilikle alakası olmayan kişilerdir” görüşlerini savundu.

“MUTA NİKAHI TEKLİF ETTİLER”

İran’da gezi sırasında gördüklerinin tamamen bir proje olduğuna dikkat çeken Mengüllü, kendisine istedikleri kişileri buraya getirebileceğini ve onlara iyi maaşlarla iş vereceklerini, tüm ihtiyaçlarını karşılayacakları gibi teklifler yapıldığını anlattı. Ayrıca kendisine Muta, teklifi de yapıldığını aktaran Mengüllü, “Ben bunu kabul etmedim, çünkü bizim dinimiz Muta’yı asla kabul etmez. Bunlar Hz. Ali’yi inkar  etmişler, dinimizi inkar etmişler ve inkar ettirmeye çalışıyorlar. Bunlar ziyaretlerimizi birer hiç olarak tanımlıyorlar. Bizim binlerce yıllık tarihimiz var.  Ve binlerce yıldır bu din ile ibadet ediyoruz. Bunlar,  Hasibiye ( Hüseyin bin Hamdan El Hasibi) ve Muhammed İbin Nusayr’a lanet okuyan  şahsiyetler. Bunlar ecdadımızı asla kabul etmezler. Ecdatlarını ve soy ağaçlarını kendilerine göre değiştirmişler. Katiyen namazımız ve ibadetimiz için hurafe ve boş diyorlar” diye konuştu.

“BİZ BU İNSANLARA SATILMAYACAĞIZ!”

 “Ey hocalar (Alevi dedeleri, Alevi şeyhleri) neredesiniz?” Diye soran Mengüllü, videonun devamında Alevi toplumuna şu çağrıyı yaptı: “Bunlar Hz. Ali’nin divanında, bayramlarımızda oturuyorlar. Zekatımızı yiyorlar ve Mevlana Ali’yi bir hiç olarak görüyorlar. Biz böyle bir şeyi kabul edemeyiz. Benim gördüklerimin ve yaşadıklarımın video ve fotoğrafları mevcut. Hepsinin ispatı var. Nesebimiz Hüseyin İbin Himden Hasibi ve Muhammed İbin Nusayr’dan gelir. Bunu tamamen kaldırmışlar kendi adamlarını koymuşlar. Dininize sahip çıkın, Aleviliğe sahip çıkın, biz bu insanlara satılmayacağız. Bizim dinimiz hurafe değildir, gerçektir.”

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.