"Gazetecilik, hakikatin peşinde olmaktır, hakikatleri karartarak kariyer sahibi olmak değil”

KESK ‘e bağlı Tüm Bel-Sen Genel Başkanı Erdal Bozkurt, Gazeteci Zeki KIZILKAYA’nın bir radyo programında sözde Adana ile ilgili günceli paylaşma adına katıldığı programda ki iddialarına sert tepki gösterdi.

Yaşam Yayın: 26 Mayıs 2020 - Salı - Güncelleme: 26.05.2020 03:38:05
Editör -
Okuma Süresi: 5 dk.
242 okunma
Google News

KESK ‘e  bağlı Tüm Bel-Sen Genel Başkanı Erdal Bozkurt, Gazeteci Zeki KIZILKAYA’nın   bir radyo programında sözde Adana ile ilgili günceli paylaşma adına katıldığı programda ki iddialarına sert tepki gösterdi.

GAZETECİLİK; mesleğinin  güncel olayları, konuları, gelişmeleri, kişiler hakkındaki bilgileri tarafsızca yapma, kamusal sorumluluk taşıma, halkın gerçek haber alma hakkı ve gerçekleri öğrenme hakkı gibi basın etiği ilkelerine uygun davranmak olarak  nitelendiren Genel Başkanı Erdal Bozkurt, “Önceki gün , Adana da yerel basından Zeki KIZILKAYA adlı şahsın bir radyo programında sözde Adana ile ilgili günceli paylaşma adına katıldığı programda ki iddialarını üzülerek izledim.Söz konusu şahıs, Girizgahtaki tanımla uzaktan yakından ilgisi olmadığını asılsız, bilgisiz, oradan buradan duydukları,gerçekle ilgisi olmayan iddiaları ile maalesef teyit etmiştir.Sendikamız üyesi, Güven BOĞA hakkında mesnetsiz, hukuksuz ve kişilik haklarına da saldırı niteliğindeki açıklamaları, bu şahsın mesleki açıdan varsakaybolan prestijini bırakın yeniden kazanmasını, bir daha geri gelmeyecek biçimde yitirmesidir. Adalet, Demokrasi, kişi hak ve hürriyeti gibi anayasal kavramlardan da bihaber olduğu ve hukuksuzluğu meşrulaştırmak isteği ancak psikolojik bir rahatsızlık olarak tanımlanabilir.Çünkü açıklamaları izleyince yapılan açıklamaların gerçeğin peşinde olması gereken bir gazetecinin davranışı olamaz, eğer gazeteci ise de yakışmaz diye düşündüm.Çünkü gazeteci, DEMOKRASİYİ, Adaleti, Hukuku savunur. Muhalif de olabilir, âmâ gerçeğin yanında olmak zorundadır.Güven BOĞA’ ve on binlerce KHK ile mesleğinden, işinden, arkadaşlarından, ekmeğinden edilmiş kamu emekçilerinin bu durumuna sevinmek onu meşrulaştırmak hiç de insani bir davranış değildir. On binlerce hukuksuzluğa uğramış mağdurun ahını almak, KHK’yi Hukuki bir işlem olarak görmek ise ayrıca cehalettir.” Dedi.

“HUKUKSUZ İDDİALARI KABUL EDİLEMEZ”

 

KHK ile ihraçların ilk duyulduğunda dönemin adalet bakanı Bekir BOZDAĞ’ın   yaptığı açıklama da ihraç işlemlerinin bir İDARİ İŞLEM olduğunu basın toplantısında ifade ettiğine dikkat  çeken Erdal Bozkurt, “Hükümet tarafından OHAL İNCELEME KOMİSYONU kurularak bu dosyaların yeniden incelenmesi, bu da yetmez komisyon un olumsuz kararlarına itiraz için yargı yolu, yani hukuk devreye sokulmuştur. Yani tek başına KHK ile yapılan ihraç bir suçun sonucunda oluşmuş bir işlemolarak algılanamaz,bu konudaki sonucu ortaya çıkaracak olan tek merci Yargı’dır. Kaldı ki üyemiz Güven BOĞA’nın sendikal faaliyetlerinden suç çıkarmak için açılan onlarca dava yine beraatla sonuçlanmış, hukuk bu konuda son sözü söylemiştir. Hal bu iken,bu kadar basit bir süreçten ve işlem den dahi bi haber olan bu sahsın, düşmanlaştıran, suçlayan, kişisel hakları yok sayan, asılsız gayri ahlaki ve hukuksuz iddiaları kabul edilemez. Bu konuda sendikamız üyesi Güven Boğa’nın yanında olduğumuzu, başlatılacak yargı sürecini de birlikte takip edeceğimizi bir kez daha kamuoyu ile paylaşmak isterim.Gerçek gazeteci Demokrasiyi savunur, Demokrasi dışı her türlü girişim ve uygulamanın karşısında olur. Nasıl bir kin ve nefretlik ruh halidir ki, Adana halkının sandıktan çıkan siyasi iradesini de yok sayarak, kendisini koymak istediği yerin ne olduğunu karıştırmış olacak ki, Adana’nın seçilmiş Büyükşehir Belediye Başkanını KAYYUM ATAMASI tehditiyle uyardığını söyleyebiliyor.Birincisi seçilme ehliyetine sahip olmuş, YSKnın onayını almış, halkın tercihi ile sandıkta seçilerek göreve gelmiş belediye başkanları idariişlem ile değil, yargı yoluyla ancak görevden uzaklaştırılır. Sonrasındaki yasal süreç yine belediye kanunu ile ayrıca kelime kelime tarif edilmiştir. Bunun dışında yapılacak her türlü girişim DEMOKRASİYE DARBEDİR.Dolayısıyla Sayın Zeydan KARALAR’a buradan yapılan gönderme, hele hele KAYYUM tertiplemek Adana halkının iradesini yok saymak, tanımamaktır.Her iki olayda da kullanılan ifadeler, basın özgürlüğü veya ifade özgürlüğü olarak kabul edeceğimiz bir durum değildir. Hal böyle iken salgın belası ile mücadele ettiği bu günlerde birlikte dayanışma içinde olmamız ve bu salgın belasından kurtulmamız gerekirken, toplumu yanlış, kirli bilgilerle bilerek yönlendirme ve kişileri hedef gösterme sıradan bir olay olmasa gerek. Dün olduğu gibi yarın da başta üyelerimiz olmak üzere haksızlığa uğramış tüm mağdurların yanında olmaya, hak ve hukuklarını savunmaya, Emek, demokrasi, adalet eşitlik ve özgürlük taleplerimizi haykırmaya, sınıfsal tercihimizin bize yüklediği bir görev, sorumluluk olarak görerek sürdürmeye devam edeceğiz. “ şeklinde konuştu.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.