Doğu Türkistan'daki Çin zulmü Adana’da protesto edildi
Çin hükümetince, Doğu Türkistan'da yaşayan Türklere gerçekleştirilen insanlık dışı uygulamalar ve zulümlere tepki yağdı
Çin hükümetince, Doğu Türkistan'da yaşayan Türklere gerçekleştirilen insanlık dışı uygulamalar ve zulümler Adana’da bir kez daha protesto edildi. Türkistanlılar Derneği, Türk Ocakları Adana Şubesi, Çukurova Lobisi Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği, Azerbaycan Kültür ve Dayanışma Derneği başta olmak üzere çok sayıda STK yetkilisi Atatürk Parkında düzenlenen basın açıklamasına destek verdi.
“DOĞU TÜRKİSTAN'DAKİ SOYKIRIMA İNSANLIK ADINA “DUR” DENİLMELİ”
TürkOcakları Adana Şubesi Başkanı Ömer Volkan Çiçek, Doğu Türkistan'daki soykırıma insanlık adına “dur” denilmesi gerektiğini ifade etti. Ömer Volkan Çiçek , “ İşkence, zulüm ve soykırıma varan insan hakları ihlallerinin yaşandığı ata toprağı Doğu Türkistan'da, kampların kapatılması, zulümlerin bitmesi, özgürlük ve demokrasinin yaşanabilmesi için elimizdeki tüm imkanları kullanmak, Soydaşlarımıza yaşatılan bu zulmü her ortamda dile getirmek, Daima Uygur Türk'ü kardeşlerimizin yanlarında onlarla birlikte olduğumuzu htirmek, tüm bu hususlarda kamuoyu oluşturmak ve kardeşlerimizin sesine ses vermek adına Türk Ocakları olarak her zaman olduğu gibi bugün de burada, bu minvalde toplanmış bulunmaktayız.” Dedi.
“TÜRKLERE GERÇEKLEŞTİRİLEN İNSANLIK DIŞI UYGULAMALAR VE ZULÜMLER GÜNÜMÜZDE ARTARAK DEVAM EDİYOR”
Çin hükümetince, Doğu Türkistan'da yaşayan Türklere gerçekleştirilen insanlık dışı uygulamaların ve zulümlerin günümüzde artarak devam etmesinin maşeri vicdanda derin yaralar açtığına dikkat çeken Ömer Volkan Çiçek ,”Emperyal güçler tarafından dünyanın doğusunda Uygur Türkleri üzerinde uygulanmak istenen bu baskı, yıldırma sindirme ve asimilasyon politikalarının bir benzeri, eğer ses çıkarılmaz, tepki gösterilmez ve dur denmez ise yine aynı güçler tarafından, Batı'da ve akabinde tüm dünyadaki Türkler üzerinde gerçekleştirilmek istenecektir. Doğu Türkistan’da milyonlarca insan suçsuz yere toplama kamplarına tutulmaktadır. Kamp tanıklarının anlattığına göre tutuklular sağlıksız şartlarda ellerinde kelepçe, ayaklarında zincirle yaşamaktadır. Kampta tutuklulara ne olduğu belirsiz ilaç ve iğneler verilmekte, tırnak çekme, kamçı, elektrik verme gibi işkencelere maruz kalmaktadır. Kadınlar ne yazık ki toplu bir şekilde tacize uğramaktadır.. Milyonlarca genç, Doğu Türkistan’daki çalışma kamplarında veya Çin’deki fabrikalara götürülüp zorunlu köle işçi olarak çalıştırılmaktadır. Toplama ve çalışma kamplarına yollanmayan Uygur Türk'ü kardeşlerimiz siyasi propaganda ezberlemek, kamu hizmeti adıyla ücretsiz çalışmaya mecbur bırakılmaktadır. Uygur kadınlar kısırlaştırılmakta, hamilelere zorla kürtaj yaptırılmaktadır. Genç Uygur kadınlar Çinlilerle zorla evlenmeye zorlanmaktadır. Ailelerinden koparılan 1 milyona yakın çocuk, çocuk toplama kamplarında asimile edilmekte, Çince konuşmaya, Çin gibi yaşamaya, Çin gibi düşünmeye ve hatta Çinliler gibi beslenmeye zorlanmaktadır.
Milli ve dini kültür mirasları yok edilmekte,Uygur tarihi ve kültürleri ile ilgili kitaplar yakılmakta, Türk ve İslami mimari yapılar, tarihi şahsiyetlerin türbeleri, heykelleri yok edilmektedir. Camiler yıkılıp Kuranı Kerimler yakılmakta, namaz kılmak, oruç tutmak toplama kamplarına alınma nedeni olarak görülmektedir. Türkiye Cumhuriyeti başa olmak üzere yurt dışı ülkelerinde okumuş, seyahat etmiş olmak ya da sadece bunları yapan birinin akrabası olmak hapis cezası alma nedeni olabilmektedir. “Kardeş aile” projesi adı altında her aileye Çinli memur atanmış, Aile mahremiyetini çiğneyerek Uygurların evlerinde konaklayan bu Çinliler aile üyelerinin rejime bağlılığını denetlemekte ve Çin hükümetine raporlar sunmaktadır. “diye konuştu. Türklük ve insanlık adına haklı bir istekle ve doğal bir taleple konuşmasını bitiren Ömer Volkan Çiçek, “ Bugün burada yanımızda bulunan Doğu Türkistanlı Uygur Türkü kardeşlerimizin en temel insan hakkı olan ailelerine kavuşabilmelerini, akabinde ise büyük Türkiye Cumhuriyetinin ve Türk kamuoyunun bu soykırıma kayıtsız kalmaması, Doğu Türkistan’da Uygur Türk'ü kardeşlerimize karşı Çin’in gerçekleştirdiği ve insanlık suçu oluşturan bu politikalara karşı hep birlikte DUR denmesini Türklük ve insanlık adına talep ederiz..” dedi. Basın açıklaması sırasında Doğu Türkistan'da yaşayan Türklere gerçekleştirilen insanlık dışı uygulamalara ve zulümlere maruz kalan Mırzehmet ilyasoglu ,Medine Nazimi yaşanan zulmün bir an evvel sona ermesi için tüm insanlığı göreve davet etti.