15 Temmuzda yediği Osmanlı tokatının şokundan daha yeni çıkıyor Batılı Şer Akıl...

Her taraftan cıyaklama-viyaklama seslerinin sebebi bu...

Alman'ı, İsveç'i, İsviçre'si, İtalya'sı bilmem daha ne karın ağrısı.. Gavurcuklar sıraya girdi havlamada...

Efendilerinin! kurduğu oyun bozuldu çünkü...

Bu sefer olmadı beyler, sizin çocuklar! başaramadı.

Batılı Şer Akıl, "Öteki"nin kan ve göz yaşından beslenir, irinden semizlenir. Öteki, kendisine hizmet ettiği sürece değerlidir ve hizmeti ölçüsünde yaşama hakkı vardır.

Yirminci yüzyılın başında kurulan dünya düzeni "Beyaz Adam"ın çıkarı, mutluluğu! için dizayn edildi.

Kaçak güreşmeye gerek yok, bu mücadelenin adını doğru koymak lazım; Bu kavga, Haç ile Hilal'in, Hira dağının çocuklarıyla Olympos dağının çocuklarının, Hak ile Batılın kavgası... Çapulcu Batı Medeniyeti ile İslam Medeniyetinin kavgası...

1699'da imzalanan Karlofça antlaşması Osmanlı Devletinin Çapulcu Batı karşısında fiziki olarak gerilediği ilk tarihtir. Bu tarihten sonra kopuşlar bir bir geldi, adeta tespihin imamesinin kopuşuyla tespih tanelerinin dağılması gibi İslam Coğrafyası da başsız, sahipsiz kaldı, her biri bir tarafa savruldu.

Sonunda son kale "İstanbul" da kuşatıldı, yere yatırdığı avını "nasıl yesem" modundaki çakal misali iştah kabartırken strateji değişikliğine gidildi. Çünkü, bu Milleti kolay hazmedemeyeceğini biliyordu Batılı Şer Akıl...

Ve Osmanlı bakiyesi "Son Kale" Yeni Türkiye Cumhuriyeti'ne lozanla birlikte bir deli gömleği giydirildi. Bu gömlek bu bedene hiç olmayacaktı, hep sıkacak, hep boğacaktı. Lutfedilen özgürlük! alanı içinde Millet bir türlü kendine gelemeyecek, sorunlar sorunları doğuracak, kısır döngüde boğuşup duracaktı.

Bu süreçte, mutlu azınlık yerli işbirlikçilerle ağababaları da fil dişi kulelerinde topluma tepeden bakmaya devam edecekti. Resmi, gayrı resmi bazı yapılar bu çarkı korumak için kurgulanmıştı.

Ama öyle olmadı, plan bozuldu. Takke düştü kel göründü. Millet uyandı. "Damarlardaki asil Ruh" harekete geçti. Millet, boynuna geçirilen esaret zincirlerini bir bir kırmaya başladı. Menderes'le, Özal'la, Erbakan'la temelleri atılan Yeni Türkiye; Recep Tayyip ERDOĞAN liderliğindeki Ak Parti ile hızla yükselmeye başladı.

İçte ve dışta bütün hainleri bir telaş sardı. Yüz yılı aşkındır kurulan hain planlar deşifre oluyordu bir bir.. Millet, "Dostu kim düşmanı kim, sezmeye" başladı.

Evet, Meselenin özü bu...

Hira Dağının çocukları kendine geldi. Tarihi mirasını sahiplenen, bu oyunda ben de varım, benim de sözüm var diyen, "Dünya beşten büyük" diyebilen bir Türkiye var bugün... Bütün hazımsızlığın sebebi işte bu...

Peki ne yapmak lazım?

Ok yaydan çıktı bir kere, bu yoldan geri dönüş yok... Ya zafer ya Şehadet... Ortası yok.

Kader, bize yeniden tarihi kurmak adına bir fırsat veriyor. Gücümüz 15 Temmuzda yakaladığımız "Çanakkale Ruhu"nda, "Milli Birlik Ruhu"nda saklı.

Yine içte dışta hainler bir olmuş şimdi de bu ruhu söndürmeye çalışıyorlar. "Pirincin içindeki beyaz taş" misali kimisi bizden gözüküyor, kimisi direkt hedef, mağduriyet edebiyatları üzerinden bu Milletin güven duyusunu, "Milli Birlik Ruhu"nu çökertmeye çalışıyorlar.

Aman ha dikkat! Oyuna gelmeyelim. İçe kapanmak yerine dışa dönelim. Piyonlardan ziyade oyun kurucuya, kuklalardan ziyade kuklacıya odaklanalım. Bizde maalesef piyon da bitmez,kukla da..

"Cambaza bak cambaza" diyerek sinsi planlarla birilerinin bizi gafil avlamasına fırsat vermeyelim.

Dedim ya, bu yoldan dönüş yok... Allah muhafaza, bu sefer de bizi çökertirlerse, bizde bir daha ayağa kalkacak mecal bırakmazlar. Bu Ülke'ye yetmiş dokuz

milyonu çok gören ve en az yirmi milyonu gözünü kırpmadan harcamaya meyyal bir sürü manyak var.

Onun için açık ve net söylüyorum. Şu an Sayın Cumhurbaşkanımız, REİS'imiz Recep Tayyip ERDOĞAN bu Ülke'nin sigortasıdır. Allah muhafaza, O'nun başına bir şey gelecek olsa, İçteki dıştaki bütün hainler birlik olacak ve bu Millet'ten 15 Temmuz'un intikamını almaya kalkacaklardır.

Zaman birlik olma, tek yumruk olma zamanı.. Kenetlenme zamanı.. Fotoğrafın büyüğüne odaklanma zamanı..

Allah hainlere fırsat vermesin, Devletimize, Milletimize zeval vermesin. Bize de uyanıklık versin Rabbim...