Rüçhan İlvan’dan Plastik ve geri dönüşüm hassasiyeti

Plastik ithalatına getirilen yasak ve kısıtlama kararlarının kaldırılmasını belirten Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Yüreğir Belediyesi Meclis Üyesi Rüçhan İlvan, asıl sorunun çözülerek oto kontrol ve denetim mekanizmasının ciddi bir şekilde hayata geçirilmesini Cumhurbaşkanı  Recep Tayyip Erdoğan ve Çevre Bakanı Murat Kurum’dan arz etti.  Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Rüçhan İlvan,  Avrupa’nın yaratmış olduğu algıdan etkilenip hammadde ithalatını engellenin ; dünyada altıncı Avrupa 2. büyük ekonomiye sahip olan Türkiye’nin büyümesine engel olmaktan başka bir şey olmayacağına  dikkat çekti.

PLASTİK VE GERİ DÖNÜŞÜM SEKTÖRÜNÜN ÖNEMİNE DEĞİNDİ

Plastik ve geri dönüşüm sektörünün Adana ve Türkiye ekonomisi için çok önemli bir sektör olduğuna dikkat çeken Rüçhan İlvan, “Plastik ve geri dönüşüm sektörü Türkiye plastik sektöründe dünyada altıncı , Avrupa da Almanya’dan sonra 2. büyük ekonomidir. 10 milyon ton yıllık üretimi ve 33 milyar dolara varan cirosu ve 5 milyar dolara yakın direk ihracatı vardır.  Bu yüzden Türkiye için önemlidir. Adana’da çoğunlukla Organize Sanayi Bölgesi,Metal Sanayi Sitesi ve Sarıhamzalı daki Kemal deniz geri dönüşüm sitesinde faaliyetlerini göstermektedir.  Yüreğir bölgesinde ise yaklaşık 50 firma faaliyet göstermekte olup bunların çoğunun ruhsatı yoktur. İştigal konusu ve kapasite gücüne istinaden bu firmalar 3572 sayılı gsm mevzuatı gereği 1. sınıf olup ruhsatını büyükşehir belediyesinden alır. 2020 yılı polimer tüketimi 10 milyonton/yıl,petkim yıllık polimer üretimi 750.000 ton/yılVplastik geri dönüştürülmüş hammadde üretilirken tüketilen enerji ve doğaya salınan sera gazının oranı petrokimya tesislerinin petrolden üretilen orjinal plastik hammadde üretirken tükettikleri enerji ve doğaya salınan sera gazına oranı 8 /1 dir.Orjinal hammaddenin tonu 2000$, geri dönüştürülmüş plastik granür hammaddenin fiyatı ortalama 700$ Türkiye’de toplanan yerli plastik hurdanın geri dönüşüm sanayisinin ancak % 8 ini karşılamaktadır.  Bu duruma göre yıllık% 92 oranında hammadde ithal etmek zorundayız.  Bu günkü resmi verilere göre Türkiye’de 1345 Adana’da 110 civarında lisanslı firma sektörde direk 300.000 işçi işini aşını kaybedecek. Bunlar 5 ile çarparsak 1.500.000 kişi dolaylı olarak etkilenecektir.1 milyar 400 bin dolar fazladan Türkiye ekonomisinden orjinal hammadde için çıkış yapacak ve cari açık maliyetlerin artması ve rekabet gücünün azalması sonucu cari açık her yıl en az 700 milyon dolar artacaktır.” Diye konuştu.

“TÜRKİYE İLE NORMAL KOŞULLARDA AVRUPA ÜLKELERİ VE İNGİLTERE’NİN REKABET ETME ŞANSI YOK”

 Bu yasaklamadan kazançlı çıkacak tarafların Avrupalı meslektaşlar , petrokimya kartelleri: bp.exxen mobile gibi şirketler bir an için düşünülmesini isteyen Rüçhan İlvan,  “Avrupa’nın çöpünü ithal etsek Avrupa’nın hiç çıtı çıkarmıydı . ? Niye bu Avrupa basını iki senedir her mecrada kahroldu.  Türkiye ; Avrupa’nın  çöpünü ithal ediyorlar diye Türkiye’yi gerçekten bu kadar çok mu seviyorlar?Kendi nükleer santrallerinden çıkan atıkları varillere doldurup Afrikanın çöllerene döken kim?  tabiiki onlar bu karardan sonra Avrupa’nın nitelikli polietilen hurdası Avrupa birliği ülkesi olan Slovenya’ya gitti . Slovenya şimdi çöp mü ithal ediyor?Dünyada önemi her geçen gün artan Avrupa’nın çöpünü değil.  Avrupalının elindeki geri dönüşüm hammaddesini onlardan satın alıp ülkemize ithal ediyoruz.  Avrupa’da geri dönüşümün her safhası teşvik kapsamındayken ve devlet ürün preslenince firmaya ton başına 250 sterlin para vermektedir. Türkiye ile normal koşullarda Avrupa ülkeleri ve İngiltere’nin rekabet etme şansı yok. Ülkemizde 100 euro ya mal ettiğimiz geri dönüşüm maliyeti Avrupa’da 400 euro İngiltere’de 450 sterlindir .Türkiye plastik sektöründe dünyada altıncı Avrupa da 2. büyük ekonomidir. Bizler ülkemiz için hurdadan hazine üretiyoruz. Plastik esaslı madde ve malzeme üretiminde kullanılan orjinal plastik hammaddeye karteller yani petrol şirketleri %150 zam yaptı . Bizler her türk evladı gibi ülkemizi seven ve mevzuata uygun çalışan firmalarız . Avrupa’nın yaratmış olduğu algıdan etkilenip hammadde ithalatını engellemek  ; dünyada altıncı Avrupa 2. büyük ekonomiye sahip olan Türkiye’nin büyümesine engel olmaktan başka birşey değildir.” Dedi.

“İTHALATIN YASAKLANMASI SONRASINDA ATIL DURUMA GELECEK VE ÜLKEMİZİN MİLLİ SERVETİ HEBA OLACAK”

 Mevcut yapılan uygulamanın haksızlığını örneklerle dile getiren Rüçhan  İlvan,”  Örneğin çevreye duyarsız birkaç kendini bilmezin boş arazilere veya yol ve dere kenarlarına bıraktığı molozlardan dolayı tüm ülkemizdeki inşaat firmalarını cezalandırmak için çevre bakanlığının çimento satışını yasaklaması sizce doğrumu dur?  bizim sektöründe başına gelen budur.  Türkiye deki 1345 lisanslı firmanın kurulum maliyeti 7-8 milyar dolardır . Ve bunların çoğunluğu devlet teşvikleri verilerek kurulan fabrikalar olup ithalatın yasaklanması sonrasında atıl duruma gelecek ve ülkemizin milli serveti heba olacak dolayısıyla Türkiye ekonomisi kaybedecektir. “ Diye konuştu.

“PLASTİK İTHALATINA GETİRİLEN YASAK VE KISITLAMA BİR AN ÖNCE KALDIRILMALI”

 Enerji Bakanı  Murat Kurumun’da ifade ettiği gibi hiçbir dönemde çöp ithal etmediğini vurgulayan Rüçhan İlvan, “Bu sektör yok edilmezse sıfır atık projesi kapsamında kaynağında ayrıştırılarak toparlanacak . Yerli plastik atıkları geri dönüştürerek sıfır atık projesine en büyük desteği plastik geri dönüşüm sanayicileri verecektir. Her fabrika bir kaledir ancak ve ancak üreterek büyüyebilirsiniz. Plastik geri dönüşümcüler çevreyi kirleten değil temizleyen taraftadır. Cari açığa olumsuz etki edecek plastik geri dönüşüm maddesi kullanarak ihracaat yapan sektörlerin orjinal hammadde ile fiyat tutturması olamayacağı için ihracatta dolaylı olarak sekteye uğrayacaktır. Meyve sebze ihracatında kullanılan plastik kasalara bağlı yaş ve meyve sebze ihraatçıları, her türlü tarımsal sulama ve damlama su boruları,  ihracatçıları otomotiv sektöründe yoğun kullanılan teknik plastikler,  çöp poşeti ve diğer muhtelif ambalaj ihracaatları , alüminyum kompozit sanayinin ihracaatları duracaktır. Plastik ithalatına getirilen yasak ve kısıtlama kararlarının az önce ifade ettiğim sebeplerden dolayı kaldırılmasını asıl sorunu çözme kadına oto kontrol ve denetim mekanizmasının ciddi bir şekilde hayata geçirilmesini Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Çevre Bakanı Murat Kurum beyefendiden saygılarımızla arz ediyoruz. “ dedi